Su kıyısındaki çocuk...

EĞER televizyonlarda imambayıldı tarifi verdiklerini görürseniz, bu bir ‘‘Kıbrıs meselesi’’ haberidir...

Çünkü, Klerides ile Denktaş'ın beklenmeyen sürpriz yemeklerindeki gizemin tek bilinen yanı, sofradaki

imambayıldı...

Bu gelişmeye asıl bayılanlar her iki taraftaki barış yanlıları olurken, işin içinde patlıcandan da olsa bir ‘‘imamın’’ olması ise bizim milliyetçi-maneviyatçı kardeşlerimizi mutlu etmeli...

Yarın yeni sorunlar çıkartıp çıkartmayacaklarını bilemeyiz...

Ama en azından ‘‘Demek ki barış ve uzlaşma için adım atılabiliyormuş’’u kanıtlamaları bile önemli...

Nasıl birdenbire uzlaştılar?..

Hangi güç onları kucaklaştırdı?..

Daha önce imambayıldı mı yoktu?..

Tüm bunlara kafa yormamalısınız...

*

Ama şunu hepimiz bilmeliyiz:

Dünya sanki yeniden kuruluyor...

Yeni Dünya'da çağdaşlık ile çağdışılık savaşacak...

Eğer Denktaş ile Klerides çağdaş tarafta yer aldıklarını iddia ediyorlarsa, ne yapıp yapıp onları bir araya getirecekler...

Asırlar boyu birbirini yiyen Avrupalıların ulusal paralarını, ordularını, sınırlarını kaldırıp, aynı bayrak altında toplanacaklarını hangimiz düşünebilirdik?..

Ya da; Rusya ile ABD'nin müttefik olacağını...

İmambayıldı'da sorun çözümlenmediyse, karnıyarık var...

Yok direnen olursa; sadrazam parmağı...

*

‘‘Milliyetçilik’’ kavramı artık tepetaklaktır...

Milliyetçilik; en iyi otomobili üretmekte, fabrikalarda marşlar söyleyerek çalışmakta, en uzaktaki turisti en iyi hizmetle çekmekte bir slogan olabilir...

Ama kılıca-kalkana-topa-tüfeğe dayalı, ırk kökenli, şovenist milliyetçilik artık yok...

Önce insan var...

Bir savaşta babası vurulduğunda, ağlayan çocuğun suyun o yanında, ya da bu yanında olması benim için fark etmez...

Babasız çocuk ağlamamalı...

Hiçbir değer, o çocuğun gözyaşlarından daha gerçek değildir...

Önce insan olanlar kucaklaşacaklar...

Sofrada yeter ki o mönü olsun:

Çağdaşlık...

Batı
'da, Doğu'da, Asya'da, Afrika'da, Ege'de...
Yazarın Tüm Yazıları