Paylaş
ADI ‘‘Endüstri Bölgeleri Kanunu’’.
Ama bu bir ihanet yasası.
Hükümetin hazırlayıp Meclis'e gönderdiği tasarı eğer kanunlaşırsa, Anadolu toprakları milyonlarca yıllık tarihinde hiç yaşamadığı bir kıyıma uğrayacak.
Bakın:
- Tasarıya göre; sanayi yatırımları, yatırımcıların istedikleri yerlerde kurulacak. Yatırımcıların en güzel yerleri istemesi de doğaldır. Ama tasarı, çevre-doğa-tarih-doğal zenginlikler ile ilgili sınır-kısıtlama tanımıyor. Yani sanayi yatırımı için uygun görülürse, o alanda orman-deniz-tarih-kültür-varmış-yokmuş fark etmiyor.
- Tasarıya göre; bu bölgeler için yapılacak ödenek ve harcamalar TBMM ve Sayıştay denetiminin de dışında tutuluyor. Yani devletin hiçbir gücü kafasını uzatıp ‘‘Ne yapıyorsunuz?.. Çevreyi niye yakıp yıkıyorsunuz?..’’ diyemeyecek.
- Tasarıya göre; hiçbir kamu kuruluşu, bir kamu görevlisi, bir namuslu-dürüst bürokrat, bu yatırımlara engel olamayacak. Çünkü, önlerine konulan tahsisatı on beş gün içinde yapmazlarsa, otomatik olarak yapılmış sayılacak. Dahası; Çevre ya da Orman Bakanlıklarındaki memurlar istenilen yeri vermezlerse zaten kendiliğinden verilmiş olacak. İmza atmayanların ise beşer aylık maaşları kesilecek, tekrarlayan olursa memurluktan atılacak.
- Tasarıya göre; yarım kalmış, durdurulmuş yatırımlar da bundan yararlanıyor. Yani siyanürle altın aramaktan, doğal koruma alanlarındaki santrallara-barajlara, SİT alanlarına kurmak istedikleri fabrikalara kadar, yargının durdurduğu tüm yağmalar serbest kalacak.
*
Yatırımlara kimse karşı çıkmıyor.
Ama bu ülkenin ormanları, koyları, yaylaları, yeşil ovaları, katmer katmer tarih kalıntıları bizim.
Dalaman koyuna termik santral kuran, Bodrum'da Akdeniz foklarının yuvasının üzerine liman inşa eden, İstanbul'un ormanlarını parselleyip satan, Fırtına Vadisi'ne baraj yapmaya kalkan, tam 72 gölü kurutup üzerlerine kooperatifler yerleştiren bir yağmacılar ordusundan, bu cennet yurdu nasıl korayacaksınız?..
Nasıl?..
Bu bir ihanet yasası.
Hiçbir ahlak ve sınır tanımayan yağmacıların dişleri arasına çevreyi ve doğayı atmak için.
Tasarı şu anda TBMM komisyonlarında.
Bu ülkeyi seven çevrecilere her zamankinden daha çok gereksinim var.
Bu ihanete izin vermeyin.
Son ırmak kurumadan, son damla su kirlenmeden, son balık ölmeden, son orman kesilmeden, son kuş gitmeden...
Paylaş