TÜRKİYE’de bundan böyle darbe olmaması için şu üç şeyin mutlaka var olması gerekli:
- Demokrasi.
- Hukuk.
- Bilinçli ve örgütlü toplum.
Bu üçü var mı?
Yok...
Darbe olması için ise şu üçünün olmaması gerekiyor:
- Devrim yasalarına hakaret.
- Rejime karşı hareket.
- Cumhuriyete ihanet.
Bu üçü var mı?
Var...
*
Bu "yok"lar ile "var"ların esrarengiz tel örgüleri arasındadır korktuğumuz darbeler.
Aslında bizler Erbakan’ın, "Kanlı mı olacak, kansız mı?" sorusunun yanıtını yaşıyoruz şu günlerde.
Erbakan’ın yetiştirdiği, ondan daha zeki ve kamuflajlı veletleri, onun başaramadığını başarıyorlar.
Evet...
Kansız oluyor...
Pekiiii; kendini Atatürk devrimlerinin ebedi bekçisi sayan ve elinde silahlı güç olanların, tüm bu olanlar karşısında sessiz ve seyirci kalmalarına ihtimal veriyor musunuz?..
Hayır...
*
Önümüzdeki günler büyük olaylara gebe.
Patron kuruluşlarının, esnaf ve işçi örgütlerinin, medyanın, üniversitelerin, aydınların pısırık, ikiyüzlü ve çıkarcı tavırları, demokratik olmayan müdahaleler olasılığını artırıyor.
Çünkü; bu karşı devrim durdurulmasına durdurulacak.
Burada Erbakan’ın, "Kanlı mı olacak, kansız mı?" sorusunun karşı versiyonu söz konusudur:
"Darbeli mi olacak, darbesiz mi?.."
Hangisi?..
Siviller her zaman gaflete düştükleri için, darbeler her seferinde Türkiye’yi beterin beterine sürükledi.
O zaman laik cumhuriyetin çocukları yükseltin sesinizi...