Tanrı'nın bize yardım ettiğine, birçok sorunun kendiliğinden çözüldüğüne inanırım...
İşte...
Bizler yürüyemeyen bir başbakandan yakınırken, Allah iki tane birden verdi...
Tayyip Erdoğan topu ayağında tam 120 kez yere düşürmeden sektirebiliyor, Abdullah Gül lobut çalışıyor...
Bu şans...
‘‘Ne işe yarar bunlar’’ demeyin...
Nitekim Tayyip Erdoğan'ın bu futbol yeteneği AB görüşmelerinde çok işe yaradı diyorlar... Avrupa liderleri ile görüşürken mutlaka futboldan söz açarak ortamı yumuşattığı medyada yer alıyor...
Diyelim ki Aznar ile görüşürken ‘‘Bizim Nihat da burada... Doksandan atar...’’ demek gibi... Ya da; Blair ile görüşürken ‘‘Tugay'ı size verdik...’’ gibi...
Tek sorun Recep Tayyip dil bilmiyor...
Bunları nasıl söyledi bilmiyorum, ancak burada da Tanrı yardıma koşuyor ve kimi dikkatli arkadaşlarımız Recep Tayyip'in vucut dilinin çok iyi olduğunu yazıyorlar...
İşte yine şans...
İngiltere Başbakanı Blair'e ‘‘Tugay...’’ deyip, karpuz tutar gibi yaparak topu işaret ettikten sonra, sağ ayağını havaya kaldırıp, kendi ekseni etrafında üç tur dönerken, sol dizi üstüne çökmesiyle birlikte, kafasını soldan sağa hızla sallayıp topu kaleye kafa ile göndermiş gibi yapabilir...
Bu arada dikkat edilecek tek nokta, Blair'den belli mesafe uzakta durmaktır...
Devirmesin adamı...
*
Elbette tüm çaba AB için...
Burada da Allah yardım ediyor, Kıbrıs'ın bir kısmını Rumlara verirsek, sorun kendiliğinden çözülüyor diyorlar...
Ama niye verelim?..
İşte burda da şans yetişiyor...
Kenan Evren Paşa durup dururken ‘‘Biz Kıbrıs'a çıktığımızda önümüzü boş bulunca zaten fazla toprak almıştık, ilerde isterlerse biraz veririz diye...’’ dedi...
Buyrun çözüm...
Bu nedenlerle karamsar falan değilim, siz de olmayın...
Bizde bu yetenekler, bu cevherler, bu şans olduktan sonra çözülmez diye bir şey yok...