Listeler açıklandı, benim sözünü ettiğim kadın gibi kadınlar listelerde yok...
Zaten Meclis'i kadınlara göre yapmamışlar...
Geniş merdivenleri erkek adımına göredir...
O kulisler, birer erkek kahvehanesi gibi... Kapı kolları kaba erkek eline uyumlu...
Doğrusunu isterseniz milletvekili yemini de erkeklere göre:
‘‘Namusum ve şerefim üzerine...’’
Oysa kadın zarif...
Kadın dürüst...
Kadın mert...
‘‘Size söz veriyorum...’’ dedi mi, yeter...
Zaten İç Tüzük de kadına göre değil, erkeğe göre... Misal; ‘‘Tabancayla içeri girilmez’’ diyor... Ya da görevli milletvekillerine verilen bir şoven sıfat:
‘‘İdare amiri...’’
Sanki gardiyan...
Oylama şekilleri dahi erkeklere özgü:
‘‘Kabul...’’
‘‘Ret...’’
Benim sözünü ettiğim o kadınlar ‘‘Kabul’’ diye kabaca bağırmak yerine, keman gibi sesleriyle ‘‘Evet’’ deseler, bu geçerli sayılmıyor... Ya da ‘‘Ret’’ yerine ‘‘Lütfen kalsın’’ deseler...
*
Zaten erkekler kendilerine benzeyen kadınları Meclis'e sokuyorlar da, kadın gibi kadınlar uzaklarda kalıyor...
İşte; iktidarı Rahşan Ecevit yönetiyor...
Ana muhalefeti ise Tansu Çiller...
Kızların, işe girerken bekaret kontrolünden geçirilmelerini isteyen bir kadın bakandı...
Kadına özgürlüğünü verip, ona seçme-seçilme hakkı tanıyan devrim yasalarına Meclis içinde ilk başkaldırıyı yapan kadın da türbanlı Merve Kavakçı mı ne?..
*
Ama o benim sevdiğim kadınlar uzakta kaldılar...
Yürekli...
Mert...
Yiğit kadınlar...
Ne bereketli-üretken-dürüst elleri Meclis'e değebildi...
Ne cesur-kararlı-sağlam adımlarını o kocaman kapılardan içeri atabildiler...