BAYRAMI, yedi masum insanı zevk için öldüren iki manyakla geçirdiniz.
Ve muhtemelen "Bu manyaklar nereden çıkıyor?" diye sordunuz.
Oysa bu düzen bir "manyak makinesi"dir, sadece iki manyağın ortalıkta dolaşması azdır.
Annelerin makine gibi doğurup doğurup sokağa saldıkları, sevgisiz, bakımsız, eğitimsiz büyüyen çocukların ülkesidir burası.
50 yıldır iktidardaki ahmak maneviyatçıların nüfus planlamasına yanaşmayıp "Doğurabildiğiniz kadar doğurun" dediği... Aptal zenginlerin eğitimsiz kalabalıktan "Genç nüfus" diye övünerek söz ettikleri... Sonuçta 250 bin çocuğun sokakta yaşadığı, 1.5 milyon çocuğun okul yüzü görmediği, okulu bitirenlerin aç ve işsiz gezdiği ülkedir bu ülke...
*
"Manyak makinesi" burada durmaz:
Halkın eğitiminden sorumlu televizyonlar, eli tabancalı diziler sunar çocuklara.
Dizilerin kahramanları kurşun sıktıkça, kan akıttıkça, insan öldürdükçe kahramanlaşırlar.
İnsan öldürmenin yüzlerce çeşidini öğretir filmler.
İşkence yöntemleri, göz oyma şekilleri, bıçaklamanın binbir türü, insan boğmanın incelikleri...
Kanunları en çok çiğneyenleri, mafya bozuntularını, kent eşkıyalarını "efsane" yapmadınız mı?..
*
Ve "manyak makinesinin" kendine göre hukuku vardır, bu kez sistemin yarattığı suçluları korumaya gelmiştir sıra:
Sık sık çıkartılan af yasalarıyla suçluların sokaklarda dolaştıkları... Masum insanların evlerine sinip korku ve dehşet içinde "adaleti" boşuna bekledikleri bir hukuk düzenidir bu...
İşte "Bu manyaklar nereden çıktı?" sorusunun yanıtıdır tüm bunlar.