Magazinci olmalıyım...

NE zamandır söylüyorum size, ben bu mübarek mesleğin "magazinci" kısmında olmalıydım.

Söyleyin; Pınar Altuğ’u düşünmekle, Abdullah Gül’ü düşünmek bir mi?

Diyelim ki magazin dünyasının ortasındayım, telefonum sabah sabah çalıyor, açıyorum, buğulu bir ses "Şekerimmmm..." diyor...

Telefonum şimdi de çalmasına çalıyor.

Açıyorum...

Merkez sağdaki eski milletvekili, bana DP ile ANAVATAN’ın neden birleşemediğini anlatıyor.

Halbuki Hande Ataizi’nin sevgilisiyle birleşip-birleşmedikleri olsa mesele, telefondaki milletvekiline döktürürdüm:

"Beyefendi buluşmuşlar..."

"Bu fevkalade bir şey..."

"Evet, otelde..."

Merkez sağdaki milletvekili heyecanla:

"Seçimden önce olsaydı, netice alınırdı... Şimdi biraz geç olmakla birlikte, memleketin menfaatleri için..."

"İkisi plajda görülmüşler önce, öpüşmüşler kumsalda..."

"Merkez sağ için hayırlı bir şey bu..."

"Sonra ikisi odaya çıkmış..."

"Ticaret Odası mı?.."

"Hayır, süit oda..."

Merkez sağdaki eski milletvekili:

"Meselenin muhteviyatı bakımından mekán önemli değil... Maksat 46 ruhunun iyi niyetli bir girişimle devamıdır..."

"Evet... Birbirlerinin beline dolanmışlar bir süre..."

"İyi niyetin ifadesi olarak yapılmış bir harekettir..."

"Sonra dudaktan yumulmuşlar... Yarım saat öpüşmüşler deniliyor... Şeylerimizi çıkartalım demişler karşılıklı..."

"Parti rozetlerini..."

"Hayır... Mayoları..."

"...........?"

"Arkasından öbürü üste çıkmış..."

"Ağar ile Mumcu mu?...

"Hande ile sevgilisini diyorum..."

*

İşte böyle "magazinci" olsam...

Ağrımasan dertli başım...
Yazarın Tüm Yazıları