BİLİYORSUNUZDUR, Tayyip Erdoğan becerisine kanıt olarak "koyun güttüğünü" açıklamıştı geçen seçimlerde.
Halkımız açısından bu iyi bir şeydi.
En yakın rakibi Deniz Baykal her ne kadar "ben de simit sattım" dediyse de, halkımız "koyun gütmeyi" daha iyi bir "yetenek kanıtı" görmüştü bir kere.
Ki Erdoğan o günden bu yana her fırsatta muhalefet için "Bunlara üç koyun verseniz, ikisini kaybederler" diyerek kariyerini hatırlatmıştır bize.
Önceki gün haber verdi arkadaşlar:
"Erdoğan üçünü de kaybetti..."
"Koyunları mı?.."
"......!"
Cumhurbaşkanını bu Meclis’in seçeceğini söylüyordu, kaybetti... Döndü bu sefer cumhurbaşkanını halkın seçeceğini söyledi, onu da kaybetti...
Etti iki kayıp, üçüncü koyun elde mi?
Ne gezer...
En önemlisi yandaşlarını yitirdi.
*
Patronlar, şimdiye kadar hiçbir iktidarı bu denli aralıksız ve devamlı moral vererek desteklememişti.
Artı; IMF...
AB...
ABD...
Medya...
Ve akşam akıllarına geleni sabah yasalaştıracak kadar güçlü bir parlamento çoğunluğu...
Böylesine görülmemiş desteğe rağmen sıra "devlet adamlığına" ve "zor günlerde ülkeyi yönetmeye" geldiğinde, Tayyip Erdoğan "koyun gütmekle devlet yönetmek" farkını gösterdi.
Koyunları kaybetti çoban...
*
Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, Türkiye’yi yönetemezler.
Çünkü başarının ilk şartlarıdır:
Samimiyet...
Dürüstlük...
İçtenlik...
Bir laik rejimin nimetlerinden faydalanıp, onun görkemli koltuklarına oturmak... Ama rejimin tüm kurumları ve kavramları ile kavga ederek o laik rejimi yıkmaya kalkmak, zaten başarılı olamazdı.