BAŞBAKAN, valilerden sonra, bu sefer partisinin il yöneticilerine "kömür dağıtın" dedi.
Korkum, partinin adı değişecek:
Avanta Kömür Partisi (AKP)...
Ben, "Kamyonun önüne binip, kömürü kendiniz götürüp vatandaşın kapısına bırakacaksınız" emrini alan Vali’yi televizyonda gördüydüm, kömür çuvallarının başında.
Paltosunu giymiş, kömür çuvallarının yanındaydı.
Vali, "Şöyle koyacaksın çuvalı, ucu şu tarafa..." gibi özenli emirler de verdi.
Çuvalın ucu hangi yana gelecek?..
Vali biliyordu.
İyi ki bir kömür çuvalını makam arabasının arka koltuğunda, yanına oturtup şehri gezdirmedi:
"Efendim şunu da ifade etmek isterim ki, şehrimizin meseleleri hızla halledilmiştir sayın kömür..."
Olmaz diye bir şey yok.
Bir valiyi kömür dağıtırken ve kömür çuvalının ucunun hangi tarafa geleceğini beyan ederken gördükten sonra, bu memlekette her şey olur derim a dostlar.
Misal; yakında elleri-yüzleri kömür karasına bulanmış, gözleri beyaz kalmış valilerin toplantılara gelme olasılığı yok değil.
Ki Başbakan görsün.
Kimin "yüzü karaysa", parti adına kömür dağıtan vali odur.
*
Önceki gün AKP’nin il yönetimlerinden de bunu istedi Başbakan:
"Bineceksiniz kamyona, kömürü vatandaşın kapısına bırakacaksınız... Böylece bu yerel seçimlerde oy yüzde 60 olur..."
Doğrudur...
60 olur, 70 olur, 80 olur...
100 olur...
Bu döneme "kömür demokrasisi" de diyebiliriz.
Açıkça, oy oranını yükseltmek için partinin "güzel kömür dağıtmasını" isteyen Başbakan... Kömür kamyonunun önüne oturmuş, arkadaki kömür çuvalları ile yol alan valiler... "Türkiye zenginleşiyorsa, ben niye yarım ton kömüre muhtacım?" diye yazgısını sorgulamayan vatandaş...
Ve milli iradenin kömür çuvalında tecelli ettiği aziz vatan...