Kelebek...

MAFYA operasyonunun adını biliyorsunuzdur:

‘Kelebek...’

Kaba-saba polis şefi elini masaya vurup ‘Mafyayı ezeceğiz’ dese de, yeryüzünün en zarif, en zararsız ve en kırılgan hayvanının adını duymak insanda şiir yazma duygusu uyandırıyor:

‘Kelebek...’

Polis muhabirliği yaptığım için bilirim; mafya mensuplarını gördüğünüzde zarafetlerine şaşırabilirsiniz.

Ceketini sıkı sıkı iliklemiş, elleri önde pençe, boynu bükük, arada bir aklına geldikçe kalkıp kalkıp elinizi öpmeye yeltenen birisidir karşınızdaki.

Ve siz içinizden ‘Ne kadar da ezilmiş ve mahcup’ diye geçirirken, bir anda atlayıp ‘Öpeyim abi...’ der.

Yanınızdakinin kulağına eğilip sorabilirsiniz:

‘Adı ne?...’

‘Mahsun Kibar...’

‘İyi çocuk, niye ona kızıyorlar?...’

‘15 öldürme, 25 bıçaklama, 35 gasp, 45 darp...’

*

Nitekim telefon dinlemelerinde, mafyanın şifre olarak kullandığı kelimeler de şiirsel:

‘Sümbül, papatya, mehtap, bülbül, buse, tango....’

Elbette ‘Sümbül’ün silah, ‘Papatya’nın rüşvet, ‘Bülbül’ün ispiyoncu, ‘Buse’nin vurmak, ‘Tango’nun kaçmak olduğunu bilemezsiniz.

Bunları duyduğunuzda yine de yanınızdakinin kulağına eğilebilirsiniz:

‘Şair mi arkadaş?...’

‘Hayır, 35 kişiyi sümbülü ile buse edip, bülbülü ötünce tango yapmış bir değerli çocuktur...’

*

Niye yazıyorum bunları?

Öğrenmelisiniz.

Çünkü bu kimliğimizde olan bir ulusal kültürdür. Ve dünkü yazımdan dolayı ‘Peki, biz ne yapacağız?’ diye soran okurlarıma yanıttır bu yazı.

Mafyayla yaşamaya alışmalısınız.

Mafya yöntemleri üzerine oturmuş bir ekonomide, yüzde 5’lik kesimin milli gelirin yüzde 80’ini alıp, ama verginin yüzde 85’ini yoksulların ödediği bir memlekettir burası.

Sık sık katili-gaspçıyı-vurguncuyu affedip, namuslu insanları cezalandıran bir devletin vatandaşlarısınız.

Ve her zaman, her alanda kalitesizliğe prim veren bir toplumun fertlerisiniz.

Başka seçeneğiniz yok...
Yazarın Tüm Yazıları