ÇİNLİLER, ormanını tükettikleri bir dağı yeşile boyadılar.
Tıpkı dünyanın en büyük kürk ihracatçısı Çin’in, kürkü için yok ettiği hayvanlar yerine, dünya çocuklarına bol bol peluş hayvanlar yapıp satması gibi.
Dağ yeşil mi?..
Yeşil...
Yeşile boyanmış dağın yamacında peluştan bir ayı yavrusu düşünün ve bunu seyreden bir aptal Çinliyi...
Penceremden yapılmakta olan bizim ünlü "Kavaklıdere Altgeçidi"ne bakıyorum, geçidin duvarlarına iki-üç metre boyunda kuğu resimleri koyuyorlar.
Kuğulu Park’ın kuğularının ise başlarına gelmeyen kalmadı.
Canlı-gerçek kuğuların bir avuçluk küçük havuzlarını ellerinden almak istediler, öte yandan duvara kuğu resimleri yapıyorlar, çirkin mi çirkin, görgüsüzce mi görgüsüzce...
Canım sıkılıyor, Hürriyet’i önüme alıyorum:
Bu sefer Tom Stewart adında bir İskoç, Afyonkarahisar’a kapalı cam içinde bir "kayak vadisi" yapacak diyor haber. AKP’li ortakları Başbakan Erdoğan ile görüştüler, Maliye onlara 1 milyon metrekarelik araziyi tahsis etti.
Hürriyet’in başlığı şöyle:
"Kar vadisi mi, kár volisi mi?"
Dünyanın en iyi kayak merkezleri Anadolu’da, kimse dönüp bakmıyor da, Afyonkarahisar’ın güzelim tarım alanına cam içinde kayak merkezi yapacaklar, kurnaz İskoç ve yerli ortakları
*
Yavaş yavaş plastik ve naylondan bir dünya bekliyor çocukları.
Şimdilik kokusunu yitirmiş domatesler, nizami salatalıklar, şişme sevgililer, bomba ile yağan yağmurlar, plastik ağaçlar, yeşile boyanmış dağlar, peluş sincaplar, cam içinde kayak merkezleri, duvarlara çizilmiş kuğular...
Dünyamızı çalanlar; Çin’de olsun, İskoçya’da olsun, Türkiye’de olsun, el eleler.
Naylon bir dünya sunuyorlar bize.
Gerçek dünyamızı yağmalayıp kazanıyorlar, naylon dünya sunup yine kazanıyorlar.
Birincisinde dış dünyamızı, ikincisinde iç dünyamızı çalıyorlar.
Canım sıkılır benim...
Sermaye-siyasetçi ve bürokrat çeteleri, gerçek dünyamızı elimizden alıp bize suni ve naylonunu veriyorlar.
Yeşile boyanmış dağların eteğinde, kavanozların içindeki doğada oynayacak çocuklar...
Peluş ayıları, plastik ağaçları, naylon arkadaşları olacak...