İhanet günleri...

ARKADAŞLARIN ‘stratejik ortağı’ ABD, Ortadoğu’da ‘model’ olarak iki şey yapmak istiyor:

Birincisi; Irak Müslümanlarının üzerine göstermelik bir demokrasi kılıfı geçirmek...

İkincisi; demokrat Türkiye’nin üzerine İslam’ı geçirmek...

Birincisini henüz yapamadı, Irak direniyor.

Ama ikincisini başardı.

Artık Türkiye’nin dünyadaki adı ‘İslami demokrasi’dir.

*

Niçin dönüp bir bakmıyorsunuz?

ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın ‘Türkiye bir İslam ülkesi. Demokrasi ile İslam’ın bağdaşabileceğini gösteren değerli bir örnek’ demesine, Cumhurbaşkanı Sezer’in şu tepkisi medyada yer aldı:

‘Türkiye laik bir devlettir. Eğer Türkiye’nin model olmasından söz ediliyorsa bu bir İslam modeli değildir, laik devlet modelidir...’

*

Ancak Sezer bir yalnız adamdır.

Cumhuriyetin devlet adamları, politikacıları, bürokratları, işadamları, sendikacıları, patronları, üniversite gençliği, aydınları, yazarları, çizerleri ve çoğu vatandaşı Laik Cumhuriyet’i terk ettiler.

Tarihin önünde elbet bir gün yargılanacak büyük ihanettir bu...

Ankara’nın taş duvarlarına sinmiş Cumhuriyet Devrimleri’nin sloganları, yasaları, marşları, şarkıları anlamını yitirdi.

Ankara’nın amblemine bakmaz mısınız?..

Yargı sindirildi...

Dinci medya ‘laiklik dinsizliktir’ demenin suç sayılmamasına methiyeler diziyor.

Tarikat okulları, cumhuriyet okullarını katladı.

Gözünü kár-avanta-kazanç bürümüş sermaye, kafasını kuma gömerek, göz göre göre çocukların geleceğini pazarlıyor.

Başbakan, üniversitelerdeki yönetmelikleri ‘Kuran’ın emrine göre’ düzenlenip, türbanın serbest bırakılmasını istiyor.

Yıkılan, kaybolan, terk edilen kurumlarımız, kavramlarımız, duygularımız, umutlarımız çok.

Aydınlık-çağdaş bir ülke olmak için bir asır önce çıktığımız yolu kaybettik.

Türkiye’nin adı ‘İslami demokrasi’ oluverdi.

Kimi Cumhuriyet sevdalıları dirense de kaybettik.

Yenildik.

Bir büyük ihanetin önünde çırpınsak da...

Boşuna...
Yazarın Tüm Yazıları