TÜRKİYE’yi tanımanız için Hürriyet’in internet sayfasına bakmalısınız.
Orada "En çok okunan haberler" listesi var. Dün baktım, en çok okunan birinci haber "İkinci Asena vakası" idi.
İkincisi:
"Tesettür içine g-string..."
Köksal Toptan’ın Meclis Başkanı seçilmesi haberini aradım, listede yok. Başbakan konuşmuş, o da yok...
Şehit üsteğmen?...
Yok...
Susuzluk en diplerde bir yerde.
*
"İkinci Asena vakası"nın birincisini bilmediğim için, yüzeysel ve yetersiz bir bilgiyle "ikinci vaka" ile yetindim ve onu yarım bırakıp acele geçtim "Tesettür içine G-string" haberine...
Erkek dinci yazar, İslami kesimin dergisindeki yazısında diyor ki:
"G-stringin amacı, kadına her an cinselliği düşündürtmektir..."
Yani kadın günün her anında, "Benim popomda şu anda g-string var" diye düşünüyor ve aklına kötü şeyler geliyor.
İslami erkek yazara devam:
"Bu model, haz noktalarına baskı uygulayarak uyarır..."
Bence iyi bir araştırmacı gazetecilik örneği.
Önce kadının beynine girip bakıyor, o an aklı neresinde.... Sonra aşağıya iniyor, baskı noktasını tespit ediyor.
İslami kadın yazarlar ise İslami erkek yazarın bu araştırmasına kızdılar.
"Tesettürlülerin de g-string giymeleri çok nazik bir bilgidir. Bir dini bütün Müslüman bu bilgilere ulaşamaz. Bunları nasıl öğrendiniz, nasıl tespit ettiniz?" sorusunu yönelttiler öbürüne.
Ki bu benim, "Bunların aklı her zaman bacak arasındadır" tezimi doğruluyor.
*
Aslında başka yere takılı:
Türkiye bir yüzü İranvari yaşama kayarken, öteki yüzü cılklığın, sululuğun, kalitesizliğin, çürümenin dibine yuvarlanıyor.
Bu ikisi ayrı ayrı tırmandığı için Köksal Toptan’ın TBMM Başkanı olması haberini kimse okumuyor.
G-string ile tesettürün mücadelesidir bu.
Bakalım hangisi kazanacak?
Yoksa "Tesettür içine g-string" ile ikisi birden mi?..