Paylaş
KENDİ itiraflarına bakılırsa, akşamları Rahşan Hanım'ın Ecevit'e türkü söylediğini artık biliyoruz... Muhtemelen o akşam Rahşan Hanım, Başbakan'a şu türküyü söyledi:
‘‘De bre deryalar...’’
Çünkü Rahşan Hanım, Meclis Başkanı'nın MHP'li olmasına karşıydı ve Ecevit'i motive etmek istiyordu...
Ancak Ecevit motive olmamıştı, ki MHP'li Başkan seçildi...
Burda iki şık var:
Ya Başbakan sabah kalkınca söylenen türküyü unuttu... Ya da Rahşan Hanım yanlış türkü söyledi...
Nitekim ertesi sabaha baktığımızda, bu kez Bülent Ecevit'i, DSP'lileri motive ederken görüyoruz...
Kendileri aday olmasınlar ve MHP'li adaya oy versinler diye.
*
Ecevit grubunu nasıl motive etti?..
Anayasamıza göre; bu gibi seçimlerde milletvekilleri kendi özgür iradeleri ile hareket edeceklerdir... Yani kimse onları yönlendiremez, bağlayıcı hiçbir karar alınamaz...
Oysa Başbakan onlara şöyle dedi:
‘‘Koalisyon adabı gereği MHP...’’
Tümü ‘‘tertemiz çocuklar’’ arasından seçilen DSP milletvekilleri, zaten ‘‘adap’’ sözcüğünü duyunca süzüm süzüm süzüldüler...
‘‘Adap’’ın sözlük karşılığı; terbiye...
MHP'liye oy vermemek ne oluyor?..
Terbiyesizlik...
*
Oysa bu adap değil, dolap idi...
Ecevit, başbakanlığını sağlamlaştırmak için Meclis başkanlığını veriyordu...
Çünkü MHP kongreye gidiyor... Kongrede, ANAP'taki kimi eski ülkücü milletvekillerinin MHP'ye katılması bekleniyor... O zaman MHP'nin sandalye sayısı DSP'yi geçiyor... Ve MHP örgütü, seçime giderken Devlet Bahçeli'yi ‘‘Başbakan’’ görmek istiyor...
İşte Ecevit'in verdiği sus payı...
Yoksa; DSP'yi ‘‘sol’’ bilen kitlelerin oylarını toplayıp toplayıp, o oylarla bir MHP'liyi Meclis başkanı seçmek, size ‘‘siyaset adabı’’ gibi geliyor mu?..
Ya da; Anayasamıza göre milletvekillerinin kendi özgür iradeleri ile kendi başkanlarını seçmeleri gerekirken, buna kalkışanın bizzat başbakan tarafından ‘‘koalisyon terbiyesizi’’ ilan edilmesi?..
Bunun içinde ‘‘demokrasi adabı’’ var mı?..
Yok...
Paylaş