Devleti görünce kaçın...

SUÇ örgütleri ele geçirildiğinde, devlet yakalanıyor.

Devletin suçluları yakalaması daha normalken, bir örgüt çökertildiğinde, bir de bakıyorsunuz ki enselenen devlet...

(.....)

Diyelim ki gümrüklerde bir akaryakıt kaçakçılığı ortaya çıkartılıyor, suçlananlara bakın:

- Genel Müdür Vekili.

- Bölge Başmüdürü.

- Müşteşar.

- Bakan.

Acarkent’te ormanın çalınması suçu işleniyor, bir orman yağması örgütü çökertiliyor diyorlar, zan altındakiler:

- Orman bölge görevlileri.

- Belediye.

- Bilirkişiler.

- Devletin hukukçuları.

Hrant Dink suikastından hemen sonra zan altında kalıp da durumu kötü olanlar:

- Trabzon Emniyet Müdürü.

- Trabzon Valisi.

- İstanbul Emniyet Müdürü.

- İstanbul Valisi ve Yardımcısı.

- Polis.


*

Yolsuzluklardan, yağmalardan cinayetlere kadar...

Ne zaman bir suç işlense, sanıklar arasında devlet kurumları ve adamları yerlerini alıyorlar.

Son birkaç yılda böyle karşımıza çıkan "devletin adamlarını" bir araya toplasanız, bu arkadaşlardan en az iki devlet kurulur.

Peki; bu nasıl devlet?..

Böyle devlet olur mu?..

Bizim başımız derde girdiğinde "devlet" sanıp koştuğumuz devletin kurumları ve devletin adamları bunlar.

Ortaya çıkan her suçun içinde mutlaka ve mutlaka; devletin adamları, koltukları, makamları, görevlileri çıkıyorsa...

Bu kadar kirletilmişse devlet...

Bu kadar elden-ayaktan çıkmışsa...

Her suç örgütü ele geçirildiğinde, devletin bir kısmı yakalanıyorsa...

Ve gidecek başka devletimiz yoksa...

Bizler ne yapabiliriz?..

Devleti görünce kaçmaktan başka...
Yazarın Tüm Yazıları