Paylaş
Bu tanımdaki “belge” sahte çıktı.
Peki “irtica” sahte mi?..
Değil...
İktidardaki arkadaşların yandaşı Haşim Kılıç başkanlığındaki Anayasa Mahkemesi’nin kararı var:
“İrticai faaliyetlerin odağı iktidardadır...”
*
İşte şimdi; gerçek olan irtica, gerçek olmayan bir belgenin hesabını soruyor sizden...
İzliyor, kovalıyor, yakalıyor, sorguluyor...
“İrtica” var mı?...
Var...
Merkezi nerede?..
İktidarda...
Peki “irtica belgesi” var mı?..
Yok...
Ama ne yapacaksınız, Türkiye cinnet geçiriyor...
Kimsenin aklına “Yani irtica yok da belgesi mi var?” diye bir soru gelmiyor...
*
Sadece son günlerin “irtica belgesi” tartışmalarına bakarsanız yanılırsınız. Yedi yıldır olanların-yaşananların tümüne dönüp bir bakmalısınız:
Devletin tepesinden en eteklerine kadar her yerini avuçlarının içine aldılar.
Aydınlar sindiler...
Medya hizaya geldi...
Toplum örgütleri dağıldı...
Ağzını açanı hapishanelere doldurdular...
Sıradan insanlar dahi konuşmaya korkar oldular...
Önlerinde kalan tek engel askerlerdir... Onları hırpalayıp, ürkütüp, etkisiz hale getirmeyi deniyorlar...
İşte bunu izliyorsunuz...
*
Yüksek Mahkeme kararı olmasına rağmen irticadan hesap sorulmazken, olmayan bir darbe iddiasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yargılıyorlar...
Aslında amaçlarına doğru bir adım daha atıyorlar...
Olan bu:
Cumhuriyet kaçıyor...
İrtica kovalıyor...
Paylaş