BAYKAL; asıl tehdidin kara çarşaflılar olmadığını söyleyip, gerçek tehdidi açıkladı:
"Kravatlılar..."
*
Bence sorun şuradan kaynaklanıyor:
Ce Ha Pes, bir sosyal demokrat partidir. Ama Ce Ha Pes’in yönetimi sosyal demokrat değil...
Bu kötü bir pozisyondur.
İnsanın olmadığı bir şey olması...
Tiyatrocu olmadan sahnede olmak gibi... Aşçı olmadan mutfakta bulunmak gibi... Şoför olmadan direksiyona oturmak gibi... Doktor olmadan bayılana koşmak gibi...
İnsan şaşırır...
Ve genelde gazetelerin üçüncü sayfalarına haber olur böyleleri, hani bilirsiniz:
"Sahte subay, polisi görüp kaçınca yakalandı..."
*
Ve insanın olmadığı bir şey olması, ona devamlı şu soruyu sordurur:
"Acaba ne gibi olsam?.."
İşte Ce Ha Pes’in kara çarşafa ilgi duyması, onun "sosyal demokrat olarak" işi götüremeyip biraz da AKP gibi olmayı denemesinden kaynaklanıyor.
Bunu deniyor Ce Ha Pes...
Yurdun dört bir yanında yakaladıkları çarşaflıları partiye götürüp törenle rozet takmaları bu yüzdendir.
Sosyal demokrat olamadılar, muhafazakár olmayı deniyorlar... Çağdaşlığa sahip çıkamadılar, tutuculuğa tutunmaya bakıyorlar... Cumhuriyet devrimlerinin partisi olamadılar, çarşaflıların-türbanlıların partisi olmayı sınıyorlar...
*
Bu kötü bir haberdir...
Çünkü; dinciler Türkiye’yi adım adım ele geçirirken, güvendikleri her şeyi kaybeden aydınlıkçı kitlelerin, her şeye rağmen sarılabilecekleri bir anamuhalefet partisi vardı.
Artık o yok...
Düne kadar eleştirdiği o din istismarcıları gibi kara çarşaflılara rozet takıp bunu savunabiliyor Baykal ve asıl suçluyu buluyor: