BU seçimler, belki de cumhuriyet tarihinin en önemli seçimidir. Çünkü Türkiye karar verecek:
Laik cumhuriyet mi?..
Dinci devlet mi?..
Birincisi, içinde her zaman "dinci devlet kurmak isteyenleri" barındırabilir. Nitekim önce Erbakan, arkasından Tayyip Erdoğan laik cumhuriyetin bu "demokrasi ve özgürlük" hoşgörüsünden yararlanarak var oldular.
Ama ikincisi....
Yani dinci devlet; asla alternatifini içinde barındırmaz, izin vermez ve yok eder.
Dönüşü yoktur.
*
Türkiye bu seçimlerde iki yoldan birisini seçecek.
İçi boşaltılmış bir laiklik tanımı, dindar bir cumhurbaşkanı, tesettür ve türbanın "namus meselesi" sayılması, dinci eğitim, imamlardan oluşan bir devlet kadrosu... Tüm bunlar ikinci yolun (dinci devletin) birinci ağızlardan kamuoyuna açıklanmış ve uygulama fırsatı bekleyen ilkeleridir.
Açık söylemek gerekirse Türkiye’nin işi zordur. Çünkü meydanlarda, ülkenin aydınlık yüzünde tepki gözükse bile, "göbeğini kaşıyan adam" orada öyle bıyık altından gülerek bekliyor.
Nitekim yoklamalara göre AKP çok öndedir.
(Okurlarım "göbeğini kaşıyan adam" yazım yüzünden Nazlı Ilıcak’ın FOX Ti-Vi’de bana ağır eleştiriler yaptığını bildirdiler.Ben Nazlı Ilıcak’ı hiç dinlemem, onu gördüğüm televizyonu da bir daha hiç açmamak üzere kapatırım.)
*
Türkiye bu seçimlerde sadece iktidarı değil, aslında cumhurbaşkanını, anayasasını, rejimini, yönünü, kimliğini de seçecek.
Ya laikliği, çağdaşlığı, modern Türkiye’yi tercih edecek...
Ya da; dinci devleti.
Bu seçimler cumhuriyet tarihinin en önemli seçimidir.