TÜRK Silahlı Kuvvetleri, hemen sınırımızın dibindeki PKK kamplarına karşı gerekeni yapmak istiyor.
ABD istemiyor.
Başbakan’ımız kimden yana?
ABD’den yana...
Ben hiç böyle Başbakan görmemiştim...
Dünyanın neresinde olursa olsun, kendi ordusunun değil, ülkesindeki terör örgütüne destek veren bir başka ülkenin yanında yer alan Başbakan’ı bir gün dahi orada oturtmazlar.
En geri kalmış, en bağımlı, en gelişmemiş, en uyduruk ülkelerde dahi...
Ama ne yapacaksınız? Görüyorsunuz; bu arkadaşlar hálá birinci parti çıkıyorlar yoklamalarda...
*
Allah’tan dilini tutamıyor.
Dilini tutamadığı için, ne yapmak istediği, amacı ve kafasındakiler konusunda dili onu arada bir ele veriyor.
Dilini tutsa, birçok niyetini anlamamız mümkün değil.
İyi ki dili durmuyor.
Bir de bakıyor ki dili elden kaçtı.
Sen kalk Apo’ya "Sayın" de...
(Apo’ya "sayın" diyen başkaları yargılanırken, mahkeme, Başbakan’ın aynı şeyi söylemesinde bir sakınca görmemişti önce. Ancak dün bir üst mahkeme bu konuda yargılanmasına karar verdi, biliyorsunuz... Gerçi sonuç değişmiyor; Başbakan’ın dokunulmazlığı var, yargılanacak değil..."
*
Türkiye berbat durumdadır.
Ülkenin Başbakan’ı, kendi komutanlarının, kendi Genelkurmay Başkanı’nın, kendi ordusunun değil... Tam tersine, ülkesinin savaştığı tarafın tezini halkının gözünün içine baka baka destekliyorsa...
Davranışları, söylemleri ve kararları ile ülkesini bölmek isteyenlere güç-cesaret-destek veriyorsa...
Sokağa dahi çıkamaması gerekirken, seçimlerde yeniden birinci parti olması bekleniyorsa...
Ne yapacaksınız?...
Ve çocukları marşlar söyleye söyleye gidip, tabutlar içinde evlerine dönerken, bir millet başına geleni görmüyorsa...