ANAYASA’nın bir kısmını değiştirmeye karar verdiklerinde muhtemelen Başbakan arkadaşlarına sordu:
"Neresini?..."
Onlar da açıklamışlardır:
"Ortasını..."
Ve biliyorsunuz ilk değiştirme metnini milletvekillerine dağıttılar, dağıtmaları ile birlikte koşup topladılar.
Çünkü dağıttıkları başka bir şeydi.
Bu, Başbakan’ın masasında duran "Televizyon kullanma talimatı" dahi olabilirdi.
Çünkü Başbakan onu sık sık okuduğuna göre... Ve öbür eline aldığı kumanda aletinin düğmelerine basıp "Açıldı, kapandı... Açıldı, kapandı..." dediğine göre...
Ayrıca ne farkı var, kafalarındaki anayasa taslağı ile kumanda talimatının:
"Renk ayarı..."
"Kanal değiştirme..."
"Ses açma-kısma..."
"Kendin oyna, kendin seyret..."
*
Zar-zor Anayasa’nın neresini değiştireceklerini bulduktan sonra, sıra gelmişti bu paketi TBMM’den geçirmeye.
Şimdi cumhurbaşkanını seçememiş, bu yüzden erken seçim kararı almış, daha da açıkçası her bakımdan işi bitmiş bir Meclis’e, Türkiye’yi ebediyen etkileyecek bir "Anayasa değişikliği" yaptırmak istiyorlar.
Ve bu değişikliği, görev süresi dolmuş bir Cumhurbaşkanı’na imzalatacaklar, iyi mi?..
Bence ne yaptıklarını bilmiyorlar ve şaşkınlar.
Ben, tek başına ezici bir çoğunluğa sahip, ama bu kadar beceriksiz bir iktidar görmedim.
Düşünebiliyor musunuz:
Israrla "Biz bu değişikliği 25 yaşında seçilme hakkı için istiyoruz" diyen kimdi?
Başbakan...
Bu maddenin görüşülmesini engelleyip paketten çıkartan kim?
AKP...
*
Anayasa değişikliği paketinin fiyongu açıldıkça, koca ülkenin umut bağladığı bir iktidarın beceriksizliği, bilgisizliği, yetersizliği ortaya çıktıkça çıkıyor.