Rice, elini yüzünden çekmeden, iki yana sallanmaya devam ederek "Oldu işte, oldu işte..." diye adeta inledi.
Gül:
"Bu kadar mahcubiyet hissetmeyin lütfen... İnsanlık hali, hepimiz hata yaparız... Önemli olan hatayı düzeltmek, işte biz de Türkiye’de Atatürkçü olduk netice itibarıyla... İbrahim Hakkı Hazretleri buyuruyorlar ki....."
İşte o an Rice,"Ohhh Abdullah..." diyerek mahcubiyetini attı...
*
Böyle olmuş olabilir mi?..
Düşünün siz; arkadaşların "strateji ortağı" ABD, kuzey sınırımızda yıllardır adım adım bir Kürt devleti kuruyor...
Bunu perdelemek için PKK’ya göz yumuyor ve PKK o bölgeden destek alarak durmadan kan döküyor... PKK’nın tüm silahları, cephaneliği, haberleşme sistemi ABD malı...
Kerkük, ABD’nin şemsiyesi altında Türkmen kenti olmaktan çoktan çıktı...
Ve "strateji ortağımız", düşman askeriymiş gibi Türk askerini basıp başlarına çuval geçirebiliyor...
Türkiye’deki iktidar onurlu tavır koyacağına, yine de gidip kapı kapı "destek" dileniyor.
*
Yoksa benim minik senaryom şöyle mi oldu aslında:
Rice’ın kapısı açıldı, ama içeri giren yok... İki görevli içeri Gül’ü ittirdiler, ama o bir eliyle yüzünü kapatırken öbür eliyle kapının pervazına yapışıp girmemek için direndi.