Paylaş
İkisi de sezona çok büyük ümitlerle başlamış. Beşiktaş, müthiş transferler yapmış ama sonuç hayal kırıklığı. Ne Avrupa, ne Türkiye Kupası ne de Süper Lig. Tabii ki Süper Lig derken şampiyonluktan bahsediyorum. Elde kalan yalnızca Avrupa’ya gidebilme umudu. Tek teselli bu olacak. Trabzonspor açısından da değişen fazla bir şey yok. Yaşanan hüsran ve hayal kırıklığı ile birlikte geçtiğimiz sezonun etkisinden kurtulamadılar. Her iki takımın da geçtiğimiz hafta rakiplerine yenilmeleri ile zaten pamuk ipliğine bağlı olan şampiyonluk ümitleri bitmişti. Ne acıdır ki artık hedefleri üçüncü olabilmek ve Avrupa’da kalabilmek. Play-off sistemi ile hedefler de oyna oyna bitmiyor. İki takımda da eksikler var ama sahada olanlar bunu fazla hissettirmiyor. Trabzonspor daha baskılı ve hızlı başlıyor. Daha 1. dakika bile dolmadan Adrian ile pozisyon da buluyor. Trabzonspor’un 10 numaralı transferi Adrian golü yapamıyor. Çünkü gol atmayı unutmuş. Zaten sezon bitiyor bundan sonra gol atmayı hatırlasa ne olur, hatırlamasa ne olur? Hala ısınamadı herhalde.
İkinci yarıya kaybedecek bir şeyi olmadığını anlayan Beşiktaş daha iyi başladı ve üst üste Q7 ve Fernandes ile net pozisyonlar buldu ama tabelayı değiştiremedi. Dakikalar ilerledikçe iki takım da gol için riskler almaya başlayınca bol bol pozisyon izledik.
Bu maçın golsüz bitmeyeceği belliydi. Beşiktaş defansının tuhaf ofsayt duraklamasını Halil affetmedi. İyi oynarken, hatta net pozisyonlar bulup değerlendiremezken yenilen gol, Kartal’ın dengesi ile birlikte moralini de bozdu. Bozuş o bozuş. Kalan dakikalarda Beşiktaş zaten kendine gelemedi. Trabzonspor ise yakaladığı avantajı korumaya çalışınca son 10 dakika rakibine davetiye çıkarttı. Ancak Beşiktaş bu daveti de geri çevirince, Trabzonspor, Avrupa’ya direkt gitmek için bir adım öne geçti.
52:Tolga’nın ikramını geri çeviren Q7’nin pozisyonu. Önüne geleni çalımladı ama doymadı. Takımını olası bir golden ve puandan etti.
Paylaş