Paylaş
Karabükspor karşısında patlama bekliyorduk ama maçın ilk yarısında ‘TIS’ sesi bile duyamadık. Sanki sezon sonu gelmiş ve her şey belli olmuş gibi. Mücadele etmeyen, pres yapmayan, üretken olmayan bir Trabzonspor. Kendi sahasında ve seyircisinin önünde oynuyor ama bu hiç de belli olmuyor. Mustafa Hoca’nın maç öncesinde verdiği demeçte ilginç bir cümlesine takıldım: “Yenemiyorsan, yenilmeyeceksin.” Tamam, bu çok doğru ama her takım için geçerli olmamalı. Eğer şampiyonluğa oynuyorsan rakiplerin belli. Karabükspor’u küçümsemiyorum ancak şampiyonluğa oynadıklarını da sanmıyorum. İnsaf be Mustafa Hoca bu nasıl taktik böyle?... İlk yarıda kaleci Onur’un dışında çakma sol bek Olcan ve Yusuf ile biraz da Henrique var o kadar. Gerisi ise milli maçlar için verilen arada ki tatile devam ediyorlar.
Henrique sırtladı
İki takımda da bir kaza falan olmadan bitse de gitsek havası var. Ancak Colman’ın oyuna girmesi ile Trabzonspor’da biraz hareketlilik başlıyor. Yusuf’un direkte patlayan nefis aşırtması ve arkasından da Malouda’nın kaleyi yoklaması golün habercisi gibiydi. Ve Avrupa’da takımını sırtlayan Henrique, lig de de sahneye çıktı. Trabzonspor patlama yapmadı ama şeytanın bacağını kırdı. Asıl iş Kıbrıs Rum Kesimi’nde. Ancak böylesine istekli olmayan Trabzon’un işi biraz zor. Ama Avrupa kupası maçlarının havası çok farklı olur. Bir iki oyuncunun daha kadroya girmesi ile daha fazla mücadele eden Trabzonspor’u sahada görmek istiyoruz. Son söz taraftarlara. Avni Aker’i böyle boş görmeye alışık değiliz. Gerçi maça gelmeyenler de fazla bir şey kaybetmediler ama artık sonuna kadar destek zamanı.
MAÇIN İYİSİ
Henrique. Tek başına işini yapmaya devam ediyor.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Lualua. Kötü oynama-sının yanı sıra formasını da atması yakışmadı.
HAKEM
Yalnızca orta hakem değil, tüm ekip vasatın çok üstündeydi.
Paylaş