Paylaş
Ama Trabzonspor’un gol makinesi vardı. Samsunspor defansı atağa kalkarken topu kaptırdı. Topu kapan Alanzinho kendi de vurabilirdi ama garanti olanı yaptı ve Burak’a bıraktı; “Ver Burak’a yazsın tabelaya”...
Tabii ki büyük usta geliyor aklımıza, “ Ver Lefter’e yazsın deftere” diye... Rahmetle anıyoruz. Lefter gibisi bir daha gelir mi bilinmez ama Burak öyle bir geliyor ki durdurmak mümkün değil. Benzetme de yapamayız. Onun adı gol makinesi. Rekorları kırmaya devam edecek, hatta nazarımız da değmesin sezon sonunda kırılması güç rekorlara imza atacak gibi gözüküyor. Dediğim gibi karşılaşma dengeli başlamıştı ama dengeleri değiştiren Burak oldu. Burak’ın golü Trabzonspor’u da kendine getirdi.
İlk yarıda uzun zamandır özlenen Trabzonspor geri dönmüştü. Devre sonunda penaltı ile birlikte üst üste kaçan pozisyonlar var ancak sahada da çok iyi bir Trabzonspor vardı. Colman sorumluluğunu biliyor, Alanzinho çok istekli ve Aykut da orta sahaya güç katmış. Defans hata yapmıyor ve forvet de görevini yapıyor, daha ne olsun ki?..
Tam bir nokta transfer
Trabzonspor açısından ilk yarı her şey çok güzel. Ya ikinci yarı?. Yine o eski hastalık. İkinci golü bulup bir türlü rahatlayamayan Trabzonspor’da ikinci yarıda dakikalar ilerledikçe stres ve tedirginlik başlıyor. Ama sahneye yine gol makinesi Burak çıkıyor. Yoktan var ettiği pozisyonda Burak bu kez attırıyor. Daha doğrusu Henrique’ye al da at diyor. İşte bu golden sonra eski hastalık nüksetmeden pansuman yapılıyor ve Trabzonspor rahatlıyor. İki golü bulan ve rahatlayan Trabzonspor’da bir de Olcan’dan bahsetmemiz gerekir. Olcan takıma müthiş bir enerji getirdi. Deyim yerinde ise tam bir nokta transfer. Dün akşam Avni Aker’de ligdeki ilk maçında iyi futbolunu güzel bir golle de süsleyerek Trabzonspor’a “merhaba” dedi. Ve dünkü oyun gösterdi ki Fırtına daha uzun süre devam edecek.
Paylaş