Paylaş
Yoksa o gole kadar Orduspor sahanın hakimi gibi gözüküyordu. Bu gole de şapka çıkartmak lazım, zira Adrian’ın topuk pası ve Halil’in aşırtma vuruşu, birbirinden güzeldi. O golün arkasından, kendi yaptırdığı penaltı ile haftalar sonra golle buluşan Burak da üzerindeki stresi atmış oldu.
Böyle rahat oynayınca da Trabzonspor’u izlemek büyük keyif veriyor. Hem özlediğimiz Trabzonspor hem de Burak biraz geç de olsa geri döndüler. Devrenin sonuna doğru Burak’ın ikinci golü zaten maçı da bitirdi.
Orduspor, ikinci yarının başlarında skoru biraz azaltabilirim düşüncesindeydi. Ancak dakikalar ilerledikçe onlar da mağlubiyeti kabul etti. Trabzonspor oyunu istediği gibi yönlendirdi ve kontrolü elinde tutarak ligin devre arasına huzurlu girdi. Maç her ne kadar 4-1 sonuçlanmış olsa da Orduspor’un o kadar kötü oynadığını düşünmeyin. Ellerinden geldiğince mücadele ettiler. Ne oyunu çirkinleştirdiler, ne de mücadeleden kaçtılar. Biraz yorgunluk biraz da şanssızlığın etkisiyle haftalardır kötü sonuçlar alan Karadeniz Fırtınası’nın olağanüstü hırsı karşısında pek şansları yoktu, nitekim öyle de oldu.
Bu maç ve alınan skor kimseyi fazla yanıltmasın, zira Trabzonspor’un özellikle yabancı oyuncu kadrosuna şöyle bir bakması ve eleme yapması lazım. Defansın ve orta sahanın ortasına iki takviye şart. Alınacak iki oyuncunun da tecrübeli ve kaliteli olması gerekir. Eğer bu transferler yapılırsa, UEFA Avrupa Ligi’nde final neden olmasın, derim...
Paylaş