Paylaş
İki takım da sezona pek istediği gibi başlayamamıştı. Özellikle Trabzonspor açısından durum pek parlak değildi. Şenol Güneş de henüz arayış içindeydi.
Böylesine büyük maçlarda takımlar öncelikle gol yemeden atacakları golün peşine düşer ve karşılaşma biraz sıkıcı olurdu. Ancak dün akşam özellikle ilk yarıdan büyük keyif aldık.
Avni Aker’de gibiydiler
Trabzonspor’un İstanbul’da, Fenerbahçe karşısında bir puan için oynayacağını düşünenler çok yanıldılar. İlk 45 dakikada Trabzonspor’un tek eksiği gol ve golcüsüydü. Bu iki faktör de ilk yarıda yoktu ama onun haricinde her şey vardı. Bol bol pozisyon, direkten dönen top ve en önemlisi, geride kalan karşılaşmalarda olmayan mücadele vardı. İkinci yarıya da Trabzonspor, sanki kendi sahasında oynuyormuş gibi önde basarak ve presle başladı. Golü ve galibiyeti kovalayan Trabzonspor, Fenerbahçe ise yalnızca seyirciydi.
Olcan değil, başkası olsa
Ancak son vuruşlar hiç de golcü vuruşları değildi. Bana göre Şenol Güneş’in dün akşamki tek hatası golcülerini kenarda oturtmaktı. Hadi ilk onbirde başlatmadı. Ama ikinci yarı ile birlikte sahaya sürebilirdi. Hem eskisi hem de yenisi kulübede oturdu, durdu. Güneş, ancak son on dakika kala hamle yapabildi. Bence çok geç kalınmış bir hamle oldu. Olan kaçan galibiyete oldu. Olcan’ın yakaladığı fırsatları herhangi bir golcü yakalasa, Kadıköy’deki galibiyet hasreti de sona ererdi. Son dakikaya kadar galibiyeti kovalayan ve hak eden Trabzonspor, topu kale çizgisinden geçiremediği için iki puanı İstanbul’da bıraktı.
Paylaş