Paylaş
Zemin de çok güzel. Yani futbol oynamak için her şey yerinde ama taraftar yerinde değil. Mardan Stadı’nın tribünleri bu güzel havaya rağmen boş. Aslında onlar da haklı. Futbolda yaşanan kaos ve gelişen olaylar ile birlikte 3 günde bir maç futbol seyircisini soğuttu. Öyle ki stadın yanındaki esnaflar bile maç olduğunu bizlerden öğreniyor.
Taraftarlar değil ama bu güzel havanın kıymetini en azından futbolcular biliyor. Trabzonspor oyuna nedense tutuk başlıyor. Erken yedikleri golün ardından kendilerine gelmeleri 15-20 dakikayı buluyor. Diğer taraftan Mustafa Yumlu’nun beraberlik golü bile takıma canlılık getirmiyor. Ne Olcan ne de Halil’in oyuna katkısı var. İlk yarı Burak biraz hareketli o kadar.
En iyisi Tolga’ysa
İkinci yarı başlıyor ama Trabzon’daki hava değişmiyor. Yani Burak olmasa Giray, o da olmasa bir başkası çıkar durumu kurtarır havası aynen devam ediyor. Şenol Güneş oyuna müdahale ediyor ancak fena da oynamayan Alanzinho’yu alıyor. Yerine ise kendisi değil ama forma numarası 10 olan Adrian’ı sokuyor. Derken, kulübeden fazla kurtulamayan Henrique de kurtarıcı olarak oyuna giriyor. Allah’tan bir diğer kurtarıcı Brozek gitmiş. Yoksa o da oyuna girecek. Ya sahadakiler?...
Trabzonspor’un sanki kanatları kırılmış. Geriden desteği bırakın uçta oynayan Olcan ve önce Halil daha sonra da Henrique adeta maçın bitmesini bekliyorlar. Demek ki hafta arası oynanan Bursa maçından fazla ders alınmamış. “Kazandık ya, bu bize yeter” denilmiş. Herkes kendi havasında. Colman da onlara katılmış. Olmayacak pozisyonda rakibini indirince fatura çok yüklü oldu. İki gol yemesine rağmen Tolga Trabzonspor’un en iyisiydi.
Paylaş