Paylaş
Sokaklarda yaşlısı genci bordo mavi formalarını giymiş taraftarlar görürdüm. Stada geldiğimde ise dolu tribünler ve büyük coşku görürdüm. Ya ben kör oldum, ya da artık bu heyecan kalmamış. Eskiden Trabzonspor deplasmanı rakipler için kabustu, şimdi mi? En kolay deplasman oldu. Elini kolunu sallayarak gelen takımlar bırakın bir puanı, Trabzon’a üç puan için geliyorlar. Taraftarlara da hak vermek gerekir, gelip ne seyredecekler ki? Dün akşam ilk yarıdaki Trabzonspor tam bir rezalet.
Akçay ne yapsın?
TRABZONSPOR’un atağı falan düşündüğü yok. Yalnızca yaptığı Eskişehir ataklarını karşılamak. Bir de kaleci Onur’un Mustafa’ya topu verişi ve Yumlu’nun da topu ileriye vuruşu, başka bir şey yok. Sorumluluk alması gereken Colman ve Adrian bırakın mücadele etmeyi ayakta bile duramıyorlar. Yalnızca bu iki futbolcu
ya kötü dersek haksızlık etmiş oluruz, toptan kötüler... İkinci yarı başlarken bakıyoruz bir değişiklik var mı diye. Ama olmasını da pek beklemiyoruz. Zaten her şey Akçay’ın istediği gibi gidiyor. Taktik belli, yenemiyorsan yenilme. Mustafa Hoca’nın da hakkını yememek gerekir. Değişiklik yapsa ne olacak, kulübede oyunu döndürecek oyuncusu mu var sanki? Aynı filmi izlemeyle devam ediyoruz. Baş aktörler de var, figüranlar da var. Sonuç olarak Es-Es istedi ama Trabzon aldı.
MAÇIN İYİSİ
Erkan. Soyadı gibi futbolu ve oyun zekası da zengin.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Adrian ve Colman aralarında en çok göze batanlardı.
HAKEM
İyi bir maç yönetti.
Paylaş