Paylaş
Son yolculuğuna uğurladık alkışlarla. Tribünlerin boş olmasına gelince, yenemiyorsan yenilme taktiği devam ettiği sürece taraftar neyi seyretmeye gelecek? Adeta Trabzonspor ile yatıp kalkan arkadaşım Selahattin Mollahüseyinoğlu bile artık maç seyretmiyor. Haklı da. Öyle seyredilecek ahım şahım bir Trabzonspor hâlâ ortada yok. ‘Avrupa kupası maçlarının havası bir başka olur’ dedim kendi kendime. Ancak maçın ilk yarısında fazla da bir değişiklik göremedim. Lig maçlarına nazaran biraz daha canlı bir Trabzonspor o kadar. Öyle rakibini boğan, pres yapan, sahayı rakibine dar eden bir Trabzonspor ortalıklarda yok. Farklı olan tek tarafı bu kez santrafor ile sahaya çıkmış. Çoğu kez yedek kulübesine bile giremeyen Janko golünü atıp takımını rahatlattı ve başka da bir şey yapmadı. Aslında Trabzonspor’un ilk yarıda işi bitirmesi gerekirdi. Farkı daha da artırabilirdi ama öyle fazla bir çabası olmadı.
Olcan uyandırdı
İkinci yarı mı?... Bildiğimiz Trabzonspor ve yenemiyorsan yenilme gibi. Bu kez farklı olan yeniyoruz skoru koruyalım taktiği. Tamamen geriye çekilen Trabzonspor rakibinin beraberlik golünü atması için davetiye çıkartıyor. Varşova akın akın geliyor, hem Trabzonspor hem de kenarda Mustafa Hoca seyrediyor. Aslında telaş yapması gereken rakip ama nedense telaş ve stres Trabzonspor’da. Son 20 dakikaya gelindiğinde ise maç artık Trabzonspor ceza sahasında oynanmaya başlıyor. Fırtına bırakın atağı kontratağa bile çıkamıyor. Trabzonspor artık gol yemeden kazasız belasız maçı tamamlamanın peşine düşüyor. Bu sezon Trabzonspor’un taktiği bu. Öyle veya böyle yine de Trabzonspor istediğini aldı. Korkulu rüya görürken Olcan uykudan uyandırdı...
MAÇIN İYİSİ
Bamba. Kusursuz oynadı ve 2. yarıda rakibe tek başına kafa tuttu.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Gol atmasına rağmen Janko, bu takımın santraforu değil.
Paylaş