Paylaş
En azından takım kendine özgüvenini kazanmış. Şenol Güneş’in de dediği gibi ideal kadro hala oluşmuş değil ama ligin ikinci yarısı için umut veriyor. Ha ikinci yarıda ne olur, onu şimdiden tahmin edemeyiz ama mücadele eden, sahaya yüreğini koyan ve Trabzonspor gibi oynayan bir Trabzonspor seyredeceğimizden eminim.
Neden? Çünkü yeni transfer damgasını vurmaya başlamış. Yeni transferi sizler de merak ediyorsunuz biliyorum. O sahada değil ama her haliyle sahada oynuyormuş gibi... Hoşgeldin Ünal Karaman. Neden küstüğünü ve neden ayrıldığını az çok biliyorum ama önemli olan Trabzonspor... Az zamanda çok işler yapılmış. Bu söz çok şeyler anlatıyor, anlayana...
İŞİ RİSKE ETMEDİLER
TAMAM, yönetim düşsün kupanın peşine ama takıma hissettirmesin. Futbolcular işlerini yapmaya çalışsın. Dedik ya büyük değişiklik var diye, işte bu Ünal Hoca’nın gelişiyle artık gözle görülüyor. Trabzonspor kendi kimliğine bürünmeye başladı. Ne hazırlık maçlarını ne de kupada oynanan maçları baz almıyorum. Sahada ne yapmak istediğini bilen bir Trabzonspor görmek, özlediğimiz bir şey. Bu Mersin ile oynanan kupa maçında da açıkça görüldü. İlk iki maçını kazanmış ve kendine gelmiş bir Trabzonspor kupada çok rahat. Mersin maçını kaybetse de değişen fazla bir şey olmayacak. Ama Trabzonspor işini sağlama alıyor.
SORUMLULUK ALMALILAR
TRABZONSPOR taraftarları hiç boşuna, ‘Neden transfer yapılmıyor’ diye üzülmesin. Bundan sonra yapılacak olan transferler uyum sağlayana kadar lig zaten biter. Malzeme bu. Bazı oyuncuların sorumluluk alması gerekiyor. Bunların en başında da Colman geliyor. En büyük hayal kırıklığım ise genç Emre Güral. Belki o da kendi çapında haklı. Sezon başında çok iyi çalıştı ama istediği şansları bulamadı. Devre arasının en çok ona yaraması gerekirdi ama olmamış. Sonuç itibarı ile ligin ikinci yarısında tünelin ucunda ışık var. Taraftarların vereceği özlenen destekle Trabzonspor’dan umutluyuz.
Paylaş