ÖYLE bir haftayı geride bıraktık ki, birkaç kelimeyle anlatmak, tarifi imkansız. Önce şehitlerin acısı, ardından Van’daki depremin yıkımı...
Öfkemizi dizginlemeye çalışıp, acılarımızı icimize gömdük, futbolu da bir kenara ittik. Şampiyonluğa oynayan takımların durumu dışında fazla konuşulacak bir şey de yok. Önce G.Saray, ardından Trabzonspor, Bursaspor ve F.Bahçe puan kaybı yaşadı. Zirveye oynayan ekipler arasında yalnızca Beşiktaş kazandı. Haftaya damga vuran görüntüler, tüm statlarımızda yaşandı. Acılarımızı ortak yaşadık, terörü birlikte lanetledik, gözyaşlarımızı içimize akıttık. Saracoğlu’nun büyüsü TFF’nin başlattığı organizasyona kulüplerimiz de harfiyen uydu. Taraftarlar da üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptı. En büyük ve düzenli organizasyon, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’ndakiydi. Bayrağımızı simgeleyen kırmızı ve matem rengi olan siyahın ağır bastığı Saracoğlu’nda gerek Fenerbahçe, gerekse Samsunspor taraftarı futbolu bir kenara bırakıp, şehitlerimiz için kenetlendi. Bu muhteşem atmosferden yalnızca yerliler değil yabancı futbolcular da etkilenmiş. Kaptan Alex de Souza, bizden biri gibiydi. Duygularını açıkça dışa vurdu ve alkışı hak etti. Orduspor gerçeği Maç programlarındaki yoğunluk adeta baş döndürüyor. Bir haftayı kapattığımız günün ertesinde yeni haftaya “merhaba” diyoruz. Şampiyonluk yaşamış takımların durumları pek iç açıcı değil. Ligin yenilerinden Orduspor’dan bahsedeceğim. Süper Lige çıktıklarında “Asansör takım olur” gözüyle bakılıyordu. Ancak onlar ilk haftadaki F.Bahçe yenilgisinden sonra rakiplerinin korkulu rüyası oldu. Metin Diyadin ve öğrencilerini kutluyorum. Hoş geldin Gaziantep Sezona hiç de iyi başlayamamıştı Gaziantepspor. Tolunay Kafkas’tan takımı puansız devralan Abdullah Ercan, önce takımın düzenini oturttu. Ardından da puanları toplamayı başardı. Abdullah Ercan ve takımı Gaziantepspor’a “Hoş geldin” diyor, rotayı Ankara’ya çeviriyorum. 101 yıllık bir takım Ankaragücü. Durumu içler acısı. Ben inanıyorum ki, Ziya Doğan hocamız bu takımı düzlüğe çıkaracaktır.