Paylaş
Demek ki fazla dinlenmek, zirve mücadelesi yapan bir takıma iyi gelmiyor. Ama madem ki sen büyüksün, her şartta hedefe koşmak istiyorsun, iklim koşullarına, her türlü eksiğe mazeretsiz hazır olacaksın. Ancak bir gerçek var. Trabzonspor’un kadrosu bu tempoyu kaldıracak kapasitede değil.
Bazı futbolcular bu tempoya ayak uyduramıyor ve uyduramayacaklar da. Çünkü, kapasiteleri ve kaliteleri ortada. Şampiyonlar Ligi sezon başında hesap edilmiyordu. Bir anda bordo mavililer kendini devler arenasında bulunca, transferlerin yetersiz yapıldığı gerçeğiyle yüzleşildi.
Zokora hariç Trabzonspor’un yabancıları sıradan. Sahadaki mücadeleleriyle hiç bir zaman vasatın üzerine çıkamıyorlar. Bazıları kadroya giremiyor, bazıları yedek kulübesinde oturuyor, sonradan oyuna dahil oluyor. O zaman şu soruyu sormak lazım, “Oynatmayacağın yabancıyı ne diye transfer edersin?”
Alanzinho kayıp, Colman idare ediyor. Adrian ve Henrique’den 11. hafta sonunda da bir şey göremedik. Brozek kardeşler yalnızları oynuyor. İşte bu tip futbolcular yabancı kontenjanını dolduruyor. Yıllarca Türk futboluna alt yapıdan gelen oyuncuları yıldız yaparak hediye eden o Trabzonspor’dan eser yok.
Burak durunca
Tek gerçek Burak Yılmaz. Dün geceye kadar o sırtlamıştı Trabzonspor’u ve götürüyordu. Ona ayak uyduran hiç çıkmadı. Onun da bir dayanma limiti var. Dün gece sustu ve Trabzonspor durdu. Burak da bir yere kadar. Milli yıldızın da kötü oynama hakkı var.
İki takım da beraberliğe razıydı, birbirlerine gol atamadılar ama kendi kalelerine attıkları gollerle birer puanı aldılar. Ancak, Mersin maçı kazanacak fırsatları buldu ama değerlendiremedi.
Trabzonspor, şampiyonluk yolunda ileriki haftalarda çok arayacağı bir kayıp yaşadı. En önemlisi de Inter maç öncesi güven vermedi.
Zokora hariç Trabzon’un yabancıları sıradan. Sahadaki mücadeleleriyle hiç bir zaman vasatın üzerine çıkamıyorlar.
Paylaş