Bir atımlık barut

KOLAY değil Şubat ayında Avrupa’da olmak.

Haberin Devamı

Önce Beşiktaş ile güldük ve devamını Trabzonspor’un getirmesini bekledik. Bekledik derken, bu kadar da kolay teslim olmasını beklemedik doğrusu.
Aslında her şey çok güzel başlamıştı. Daha 1. dakikada Burak ve hemen arkasından Olcan kaleyi yoklarken heveslenmiştik. Demek ki Trabzonspor’un bir atımlık barutu varmış ve ilk 5 dakikada bitti. Bundan sonra Hollanda temsilcisi hiçbir direnç ile karşılaşmadan kolayca temsilcimizin üstüne geldi. Geldikleri her dakikada da tehlike yarattılar. Allahtan yalnızca iki tanesini gol yapabildiler. Defans adeta yolgeçen hanı gibi ve gelene ‘geç’ diyor. Orta saha hiçbir şey üretmeyen çiftlik gibi. Forvette ise ofsayta düşmekten bıkmayan Burak vardı ilk yarıda.
PSV’nin ofansif yönünü Avrupa’da bilmeyen yok. Hatta Şenol Güneş de maçtan bir gün önce düzenlediği basın toplantısında bunu dile getirmişti. Güneş o toplantıda Hollanda-Türk dostluğundan da bahsetti ve hatta 400 yıla yakın olduğunu söyledi. Tarih dersine iyi çalışmış ama futbol dersine o kadar çalıştığını söyleyemeyeceğim. Devre biterken Olcan, kişisel çabası ile attığı golle Trabzon’u daldığı uykudan uyandırmaya çalışıyor ama beceremiyordu.

Haberin Devamı

Kaybedecek bir şeyi yok

Şöyle bir kulübeye bakıyorum. Kontenjanı doldurmak için oturan yabancıları görüyorum. Sırayla oyuna giriyorlar ama değişen bir şey olmuyor. Zaten olması da beklenmiyor. Malzeme ortada.
Tüm olumsuzluklara rağmen Kaf Dağı’nın arkasında bile olsa umudumu koruyorum veya korumak istiyorum. Çünkü Trabzonspor özellikle Avrupa’da deplasmanda daha iyi oynuyor ve ne istediğini biliyor. En azından kaybedecek başka bir şey olmadığını bilecek.
PSV için ise fazla söylenecek bir şey yok. Tek cümle ile özetleyebiliriz. Geldiler, gördüler, yendiler ve gittiler. Yani ne istediklerini biliyorlardı. Trabzonspor’da dün gece bu yoktu.

Yazarın Tüm Yazıları