Sporcudan daha fazlası

Son zamanlarda yaşanan protesto hareketleriyle “Sporcudan daha fazlası” sloganın farklı bir akım yarattığını duymaya başladım...
Los Angeles’ta nasıl olduklarını sormak için aradığım arkadaşlarım da “Siyahi toplumdan daha çok doktor, avukat, mühendis, hakim, yargıç çıkması gerekiyor” dedi laf arasında...
Doğru, katılıyorum...
Seslerini duyurma gücü olan sporcular, şarkıcılar ya da oyuncular platformlarını kullanarak ırkçılığa karşı mücadele ediyor.
Sistemli olarak hayatın her aşamasında karşılaşılan ayrımcılığa karşı daha güçlü durmak ve değişimin bir parçası olmak için farklı iş kollarına yayılmak şart.
Peki fırsat eşitliği...
Sistemli ırkçılık denilen şey doğdukları andan itibaren başlıyor. Aynı fırsatlara sahip değiller...
Gidebilecekleri okul, ev alabilecekleri muhit, başvurdukları işler...
Her alanda bu durum mevcut...
En minik örnekle...
İyi okulların yer aldığı mahalleler yüzde 90 beyaz halkın yaşadığı muhitlerde.
Yine normal ya da az gelirli siyahi vatandaşların bankadan kredi alabilme şansı beyazlara göre daha az....
Aynı işe bir beyaz bir de siyahi başvurdu diyelim, beyaz başvuru sahibinin işe kabul edilme şansı daha yüksek...

Aktivist Kerim Abdül Jabbar

Geçen hafta görüntülü olarak konuştuğum basketbol efsanesi Kerim Abdül Jabbar, ırkçılık için “Umut ile tarih arasında sıkışıp kalıyorum çünkü bu konuda iyi bir geçmişe sahip değiliz. Bir müddet bu konular üzerinde yoğunlaşırız sonra tepkiler yavaş yavaş azalır, sonunda da hiçbir şey değişmez... Şimdiye kadar hep aynı şey oldu” dedi...
“Umut ve tekrar eden geçmiş” arasında kalıyorum dedi ama “Bu sefer siyasi irade değişebilir” diye de ekledi...
6 defa NBA şampiyonu olan Jabbar, 1968 yılında daha 21 yaşındayken olimpiyatlara katılmayı boykot eden bir aktivist...
“Yasalar karşısında eşit korunmuyoruz. Müslümanlar, kadınlar hepimiz aynı sorundan mustaribiz. Bir araya geldiğimizde daha güçlüyüz, daha güçlü sese sahibiz. Birimiz özgür değilse hiçbirimizin özgür olmadığını anlamalıyız artık” dedi.
Jabbar haklı, bakın değişime karşı en çok direnen, muhafazakar Akademi bile yeni kararlar aldı. Her ödül sezonunda eleştirilerin merkezi olan Akademi beklenen değişim için harekete geçti ve çeşitlilik ve kabul edilebilirlik şartlarında revizyona gideceğini açıkladı...
◊ Farklı temsil ve dahil edilme standartları eklenecek.
◊ Yönetim kuruluna yeni ve ‘farklı’ sesler katılacak.

Tenet pandemiye karşı koyamadı
Daha birkaç hafta önce “Warner Bros.’un ‘Tenet’ politikasını hayranlıkla takip ediyorum” demişti Sony Pictures’ın başkanı.
Dün Warner Bros. Chris Nolan’ın merakla beklenen filmi “Tenet”in vizyon tarihini 2 hafta ileriye attığını açıkladı.
“Tenet”in vizyon tarihi 17 Temmuz’da ise Nolan’ın hit filmi “Inception” (Başlangıç) 10’uncu yıldönümü şerefine yeniden vizyona girecek.


Warner Bros.’un başkanı Toby Emmerich yaptığı açıklamada “Bu karmaşık ve hızlı değişen ortamda Christopher Nolan’ın ‘Tenet’ini dünya çapında 31 Temmuz’da mümkün
olan en büyük boyut,
kapsam ve ölçütte vizyona sokacağımız için çok heyecanlıyız” dedi.
“Tenet”in iki hafta ertelenmesi ile Disney’in “Mulan”ı 24 Temmuz’da vizyona girecek ilk büyük yapım olacak.
10 Mart’ta Los Angeles prömiyerinde pandemi öncesi benim de sinema da izlediğim son film “Mulan”dı...
200 milyon dolar harcanan film Disney’in Çin’de gişe rekorları kırmasını beklediği bir yapımdı.
Acaba Disney filmi ikinci defa erteleyecek mi yoksa 125 milyon dolar bütçeli “Artemis Fowl” filmi gibi Disney Plus’ta mı vizyona sokacak...
Bekleyip göreceğiz...