Paylaş
◊ Önce canlandırdığınız karakterden ve dizinin konusundan başlayalım.
- Başlayalım... Benim oynadığım karakterin adı Kathleen... Kocasının kendisini aldattığını öğrendikten sonra yeni bir hayat kurmaya kalkışan Bonnie’nin yakın arkadaşı. Teksaslı zengin bir babanın kızı ama sonra Los Angeles’a taşınmış. En önemsediği şey görüntüsü, imajı; özetle kendisi. Henüz evli değil ama bir ilişkisi var. Yalan bir ilişki olsa da Kathleen henüz bunu bilmiyor.
◊ Kathleen’in erkek arkadaşı Greg (Cheyenne Jackson) gizli gay çünkü...
- Evet... Kathleen, Greg’in erkeklerden hoşlandığını aklının ucundan bile geçirmiyor. İlişkide bir eksiklik olduğunu hissediyor ama sorunun kendisinden kaynaklandığını düşünüyor.
◊ İlerleyen bölümlerde neler olacak Greg ile Kathleen arasında?
- Hiçbir şey söyleyemem! Çok fazla şey olacak diyeyim, bu yeter. Dizi her şeyin siyah-beyaz olmadığını, Beverly Hills hayatlarının farklı tonlarını gösterecek seyirciye.
◊ Ne zaman çektiniz diziyi?
- Geçen sene...
“ŞÖHRET” KELİMESİNDEN NEFRET EDİYORUM
◊ Rol aldığınız yapımlara baktım; “American Pie”, “American Beauty”, “American Woman”...
- Haklısın, alışılmamış bir tesadüf... “Amerikan” diye başlayan tüm yapımlar evrende bir şekilde beni buluyor. Sevenlerim beni rahatça bulsun diye proje isimlerini basit tutmaya çalışıyorum (gülüyor).
◊ “American Beauty” ile birlikte çok hızlı bir çıkış yaşadınız. O günlerden aklınızda neler kaldı?
- Evet, daha 19-20 yaşındaydım. Bir anda patlayan yapımlar insanı garip bir pozisyona sokuyor. Bütün o ilginin karşısında siz kim olduğunuza ve ne yapmak istediğinize karar vermeye çalışıyorsunuz. Oyunculuk benim için sadece işti, şöhret olmak için başlamadım bu işe. Zaten “şöhret” kelimesinden nefret ediyorum, tam olarak anlamını bile bilmiyorum. “Ben ve diğer insanlar” gibi bir ayrım da hiçbir zaman yapmadım. Ama o filmden sonra bir ben vardım bir de başkaları! Garipti...
◊ Sonra birden ortadan kayboldunuz. Neler yaptınız o süreçte?
- Aslında çalışmaya devam ettim. Bazı projeler uluslararası ses getirir ve popüler olur, bazıları olmaz ya, ondan görememişsinizdir. Bir oyuncu olarak sevdiğim projelerde yer almaya, yaratmaya ve öğrenmeye devam ettim. Son birkaç yıldır da daha çok işin mutfağında yer alıyorum, yeni projeler geliştirmek için çalışmalar yürütüyorum. Prodüksiyondan önceki süreç beni daha çok heyecanlandırıyor, mutlu ediyor. Oyunculuğu hâlâ çok seviyorum ama biraz da işin diğer tarafına geçmek istiyorum.
70’Lİ YILLAR DEVAM ETSİN İSTEMEZDİM
◊ Bu soruyu sorduğum için özür dilerim ama Kevin Spacey dersem neler söylersiniz? Hakkında taciz iddiaları çıktı malum...
- Kevin... Müthiş yetenekli bir adam. “American Beauty”de onunla harika bir iş çıkardık, çok etkileyici bir deneyimdi. Ama şu durumda bize yakışan cesaretle ortaya çıkıp yaşadıklarını anlatan insanları kabul etmek.
Diğer taraftan da bu durumları engellemek ve değişimi sağlamak için gerekli tedbirleri almak... Kevin ile çalışırken çok gençtim ama yine de onun gibi yetenekli bir aktörle çalışmak harika bir deneyimdi.
◊ Dizide 70’li yılların modası, müziği, kültürü çok güzel yansıtılmış.
- Teşekkürler... Estetik açıdan benim de çok zevk aldığım bir dönem. Tek sevmediğim ise aşırı sigara tüketimi... Sanki artık daha az tüketiliyor sigara.
◊ Dizide mekandan kıyafete her detay nostaljik... Bunlara bakınca “keşke o dönem devam etseydi” diye içinizden geçirdiğiniz oluyor mu?
- Kadınların artık bağımsız olduğunu ve daha çok kabul gördüğünü düşünürsek... Hayır, o dönem devam etsin istemezdim. Yaşadığımız zamandan ve söz konusu gelişmelerden memnunum.
İYİ BİR MODEL DEĞİLDİM
◊ İlk katıldığınız oyuncu seçmelerini hatırlıyor musunuz?
- Evet, bir reklam filmiydi ve daha 7 yaşındaydım. Ama seçmeler gerçekleşmeden oyuncuyu seçmişlerdi.
◊ Sonra nasıl bir yol izlediniz? Nasıl karar verdiniz oyuncu olmaya?
- Karar verme anı diye bir şey yaşamadım. 8 yaşıma kadar Rhode Island’da yaşadık. İlk reklam filmimi orada çektim. Aynı zamanda modellik ajansına kayıtlıydım.
Sonra Virgin Island’a taşındık. Bir yıl orada yaşadık, oradan da Güney Carolina’ya geçtik. Carolina’da sırf eğlence olsun diye modelliğe yeniden başladım, tekrar ajansa yazıldım.
Sonra Los Angeles’tan iş teklifi geldi, kabul ettim. Los Angeles’a gelir gelmez bir reklam filmi daha çektim. Kartopu gibi kendi kendine büyüdü, çığ oldu biraz.
◊ Modellik yapmayı seviyor muydunuz?
- Bence iyi bir model değildim. Bir kere boyum kısaydı. Los Angeles’ta liseye başladım, lisedeyken filmlerde oynamak için oyuncu seçmelerine gitmeye başladım.
Lise sonrası “American Pie” geldi, ardından “American Beauty”... Ben de üniversiteye gitmeden oyunculuğa devam etmeye karar verdim.
SÖYLEDİKLERİM TAMAMEN YANLIŞ AKTARILDI
◊ Son sorum olsun... Mena Suvari’yi Hollywood’da en çok şaşırtan ne oldu?
- Az önce dediğim gibi liseden sonra hemen “American Pie”ı yaptım. Doğal olarak filmin tanıtımı için röportajlar verdim. Bir dergide söylediklerim tamamen yanlış aktarıldı. Böyle bir durumla karşılaştığımda ne yapmam gerektiği hakkında da hiçbir fikrim yoktu. Rhode Island’da yaşarken okuduğum her şeyin gerçek olduğunu zannederdim, öyle değilmiş. İlk önemli işimde böyle bir sıkıntıyla karşılaşmak beni çok etkilemişti. Ama her şey bu maceranın bir parçasıymış.
Paylaş