Paylaş
Nedir kültürel temsil?
İnsanların kökleriyle, gelenekleriyle, sanatıyla bağlantı kurması ve bunu başkalarıyla gururla paylaşması...
Tanıtımın en temel adımı aslında her alanda olduğu gibi kendimizde başlar.
Sanatsal mükemmeliği bir zamanlar yerel olarak kutlamaya başlayan Oscar’lar, Altın Küreler, Cannes’lar etki alanlarını bir anda mı genişletti, hayır...
Bu organizasyonlar böyle büyük güce bir anda mı sahip oldu, hayır...
Trendleri bir anda mı belirlemeye başladı, hayır...
Kültürel temsile yaklaşımda çok sevdiğim birkaç örnek var.
Mesela Japonya geleneklerini, sanatsal stillerini ve kültürel ihracatı nasıl yaptı?
Japon animasyonu, filmleri, çay seremonileri, geleneksel sanatları dünyanın hayal gücünü nasıl ele geçirdi?
Bu tesadüf mü, hayır...
Sinema Genel Müdürü Erkin Yılmaz - Barbaros Tapan - Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu - Meryem Uzerli
Japon kültürünün dünyadaki benzersiz saygınlığı halkının ve ülkenin sergilediği özverili çabayla elde edildi.
Günümüzde, Japon festivalleri, film gösterimleri, sanat sergileri hatta mutfaklarını düşünün.
Suşi seremonileri, kimonoları bile sanatsal bir etkinlik olarak kutlanıyor.
Japonlar, “Japonlara değil dış pazara tanıtım yapmak istiyoruz” mu dedi?
Tabii ki hayır.
Önce kendi toplumuna kültürünü, sanatını sevdireceksin.
En büyük tanıtım aracı olarak kendi insanını kullanacaksın, reklamını gururla kendi vatandaşına yaptıracaksın.
Maalesef bizim ülkemizde tatil yerlerinde bize tepeden bakılır, yüzümüze bakılmaz “Aman bunlar Türk boş ver” denir.
Tanıtımda aynı tavır takınılır.
“Türkler umurumuzda değil, istediğimiz dış pazar” denir.
Sonra Yunanistan kapılarında kuyruklar olur.
Çünkü gördüğümüz muamele gerçekten mutlu hissettirir.
ÖNCE KENDİ TOPLULUĞUNA DEĞER VERMELİSİN
Geçen yıl Hollywood Türk Film ve Drama Günleri’ne “Atatürk” filminin oyuncuları ve yapımcıları katılmıştı.
Yurtdışında ‘kültürümüzü tanıtma’ nasıl olur?
Bu kültür gerçekte nerede başlıyor?
Bizde, Türk toplumunda başlıyor.
Enerjimizi, yaratıcı çabalarımızı, hikâyelerimizi, müziğimizi ve sanatımızı yabancı sahnelerde sergilerken kendi insanımızı ve kendi toplumumuzu nasıl göz ardı edebiliriz?
Uluslararası ilgi doğal olarak nasıl gelir bir düşünmek lazım.
Kendi vatandaşını göz ardı edip arka plan oyuncusu olarak görürsen dünya sahnesine asla hazır olamazsın.
Kültürü etkili, sürdürülebilir ve anlamlı bir şekilde tanıtmak içeriden inşa edilmiş bir temel gerektirir.
Kendi kültürümüze dair gurur ve takdir duygusunu dünyayla özverili bir şekilde paylaşarak gerçekten kalıcı bir miras bırakabiliriz.
İşte tüm bu noktaları göz önünde tutarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla Hollywood Türk Film ve Drama Günleri’ne hazırlanıyoruz.
Türk toplumunu yabancı konuklarımızla bir araya getireceğimiz etkinlik dünyanın en saygın sinema merkezlerinden birinde 16-17 Kasım’da Türk hikâyelerini kutlayacak.
Elif Tapan - Helen Hoehne - Barbaros Tapan
Paylaş