Karanlık bir meydan okuma

Amerika’nın ve tüm dünyanın ismini bildiği seri katil Jeffrey Dahmer’ın hayatını konu edinen “Canavar: Jeffrey Dahmer’in Hikâyesi” adlı dizi gösterime girdi. Yapımcılığını Ryan Murphy’nin üstlendiği dizide, 1978-1991 yıllarında 17 erkeği öldüren seri katili Evan Peters canlandırdı. Ryan Murphy ve Evan Peters ile dizinin diğer oyuncuları Niecy Nash ve Richard Jenkins, Barbaros Tapan’ın sorularını yanıtladı.

Haberin Devamı

Evan Peters, sizinle başlayalım. Jeffrey rolüne kendinizi nasıl hazırladınız?

- Evan Peters: Senaryo harikaydı ve dürüst olmak gerekirse ilk başta çok korkmuştum. Gerçekten yapsam mı yapmasam mı diye çok fazla düşündüm. İnanılmaz derecede karanlık, inanılmaz bir meydan okuma olacağını biliyordum. Sonrasında Dateline Stone Phillips röportajını izlememi tavsiye ettiler. O röportajda nasıl konuştuğunu izledim. Bundan büyülendim ve insan davranışının bu aşırı tarafının psikolojisine dalmak istedim. Yaptığı şeyi neden yaptığını anlamaya çalışmak için elimden geldiğince çok kitap, psikoloji raporları, itiraflar, zaman çizelgeleri okudum.

Karanlık bir meydan  okuma

Haberin Devamı

Fiziksel olarak Jeffrey’e benzemek için neler yaptınız?

- Evan Peters: Dört ay hazırlık, altı ay çekim yaptık. Çok düz bir sırtı var. Yürürken kollarını hareket ettirmiyor, ben de bunun nasıl bir his olduğunu görmek için kollarıma ağırlık koydum. Karakterin asansörlü ayakkabılarını, kot pantolonunu, gözlüklerini giydim. Sigaram sürekli elimdeydi. Tüm bu dışsal şeylerin çekim yaparken ikinci doğamız olmasını istedim. Pek çok görüntü izledim ve sesini alçaltmak için bir lehçe koçuyla da çalıştım. Konuşma şekli çok belirgindi ve bir lehçesi vardı. Konuşma kalıplarını öğrenme umuduyla bunu her gün dinledim. Bunu yapmamın sebebi aslında onun zihnine girmek içindi.

SINIRLARIMI ZORLAMAYA ÇALIŞTIM

Niecy Nash, dizide Jeffrey’nin komşusu Glenda Cleveland’ı canlandırdınız. Evan Peters’ın performansını nasıl buldunuz?

- Niecy Nash: İnsanlar “Evan nasıl biri” diye sorduğunda “Bilmiyorum” diyordum. Çünkü onun hazırlanma sürecinde, ekrandaki mesafeyi ve gerilimi koruma ihtiyacına saygı duydum. Evan için çok dua ettim. Yorulduğunu görebiliyordum ve sadece “Onu dualarımda tuttuğumdan emin olacağım, çünkü bu çok fazla ve o bu rolün hakkını vermek istiyor” dedim.

Niecy Nash ile birlikte çalışmak nasıldı?

- Evan Peters: Duaları için çok minnettarım. Niecy ile çalışmayı çok sevdim. Çok sıcakkanlıydı. Kendimi sınırlarımı zorlamaya çalıştığım zamanlarda Niecy’nin büyükannesinin “Doyana kadar sabret” sözlerini kendime söyleyip duruyordum.

Haberin Devamı

Karanlık bir meydan  okuma

GÖZÜMDEN YAŞLARLARLA SETTEN AYRILDIĞIM ÇOK GÜN OLDU

Glenda, Jeffrey’nin yakalanması için elinden geleni yapıyor ama siyah bir kadın olduğu için çok dikkate alınmıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Niecy Nash: O kasaba tellalıydı. Gerçekten en zor sahnem, polisin Jeffrey’nin elinden kaçan çocuğu tekrar ona geri vermesiydi. Polis şikayeti yapan ‘siyah’ bir kadın olduğu için ciddiye almadı. Çocuğu ona teslim etti ve o çocuk Jeffrey tarafından öldürüldü. Bunun gerçekten yaşanmış olması beni çok etkiledi. Gözümde yaşlarla setten ayrıldığım birçok gün oldu, çünkü tüm bu yaşananların ağırlığı ve bu rolü taşımak çok büyük bir sorumluluktu.

7 bölümün ardından Glenda sonunda sesini duyurabildi... Glenda’nın ifadeye çağrıldığı sahnede neler hissettiniz?

Haberin Devamı

- Niecy Nash: O anda Glenda’nın tamamen görüldüğünü hissettim. Biri onu duydu... Birinin çıkıp “seni duyacağım” demesi, o anda dünyanın ağırlığının omuzlarından kalkması ve sonunda inecek yumuşak bir yer bulması gibiydi.

Karanlık bir meydan  okuma

BU ROL BANA ÇOK FAZLA OLUMSUZLUK GETİRDİ

“Dahmer” ile aynı zamanlarda “Reno 911” adlı komedi dizisinde rol aldığınızı biliyorum. “Dahmer”i çekerken yaşadığınız derin duygulardan nasıl çıktınız?

- Niecy Nash: Komik doğdum. Bu doğuştan gelen bir şey. Acıda neşe bulmak, uzun zamandır kullandığım bir numaraydı. Çok travmalı bir gençlikten geliyorum. O travmada, insanları güldürebileceğimi ve komik olduğumu her zaman biliyordum ama bunu acımla başa çıkma mekanizması olarak kullandım. Dünyanın Glenda Cleveland’ının acı dolu alanında dururken bir çıkışa ihtiyacım olduğunu biliyordum. Deneyimimi hafifletmek için bir yola ihtiyacım vardı. Bazı günler çok ama çok ağırdı. Tüm zaman boyunca “Dahmer” dizisinin karakterini oynamak zorunda olan Evan’ın aksine, Glenda Cleveland karakterinden çıkıp “Reno 911” gibi komedi dizisinde oynayabildiğim için minnettarım.

Haberin Devamı

Evan Peters siz bu kadar karanlık rolün etkisinden kurtulmak için neler yaptınız?

- Evan Peters: Bu rolü canlandırırken kendimi baştan sona verdim. Bu bana çok fazla karanlık ve olumsuzluk getirdi. Ama nihai hedefi görmek, projenin biteceğini bilmek, yavaş yavaş ilerlemek bence yardımcı oldu. Eve gittiğimde, neşeli şeyler yapıyordum.

Set bitince “Komedi ve aşk filmleri izlemenin zamanı. St. Louis’e dön ve aileni ve arkadaşlarını gör” diye kendime hatırlatmalar yapıyordum. Bütün bunlar gerçekten ayakta kalmama yardımcı oldu.

 ‘Jeffrey Dahmer senin oğlun olsaydı onu sevmekten vazgeçer miydin’

 ◊ Jeffrey’nin babası Lionel Dahmer’i oynadınız. Dizi için size ulaştıklarında ne düşündünüz, oynayacağınız role tepkiniz nasıldı?

Haberin Devamı

- Richard Jenkins: Beni aradıklarında “Dizi ne ile alakalı” diye sordum, “Jeffrey Dahmer” dediler. “Aaah” diye bir tepki verdiğimi hatırlıyorum ve bana karar vermeden önce senaryoyu okumamı söylediler. Hemen ilgimi çekti çünkü bir baba olarak, yazdıkları inanılmaz derecede karmaşıktı. Şimdiye kadar oynadığım en eksiksiz insanlardan biriydi. Ama kendi kendime, “Eğer Jeffrey Dahmer senin oğlun olsaydı, onu sevmekten vazgeçer miydin” diye düşündüm. Ve yapamıyorsun. Lionel Dahmer, kesinlikle çok güzel olan “Bir Babanın Hikâyesi” adlı bir kitap yazdı. Güzel yazılmış bir kitap, uyarıcı bir hikâye. Çocuklarınız varsa, bu şeylerin önemini bilin, size bir şey anlatmaya çalıştıklarında çocuklarınızı dinleyin. Bir Jeffrey Dahmer filmi hakkında düşündüğüm son şey, çok insani olacağıydı.

Dahmer’in hüküm giydikten sonraki bölümde “Sorumluluğu ben üstleniyorum” dediğiniz bir sahne vardı... Çekmesi en zor sahne sizin için o muydu?

- Richard Jenkins: Evet... Oraya gittik ve oğlumun gözlerinin içine baktım. Ona bunun   benim hatam olduğunu söyledim. İlginçti çünkü    ona hayatımda söylediğim en önemli şeyi söylemek için sadece 30 saniyem belki de bir dakikam vardı. Çünkü onu alıp parmaklıklar ardına atacaklardı.

Karanlık bir meydan  okuma

Bir canavarın hikâyesini değil canavarın nasıl yaratıldığını anlatıyoruz

Gerçek bir hikâyeyi ekrana taşırken nelere dikkat ettiniz?

- Ryan Murphy:

10 yıldır bu işin içindeyim. Zamana bağlı çok şey vardı. Her seferinde bu konuda dört, beş araştırmacımız oldu. Araştırmak için çok zaman harcadık. Bazı karakterler yoğunlaştırıldı, etraftan bir şeyler çıkarıldı. Bunu daha önce herkesin önünde söyledim ama gerçekten gerekli özeni gösterdik. Elimizden geldiğince gerçek olmaya çalıştık ve hikâyeyi yorumlamaya çalıştık. Ama buna da girerken, kesinlikle söyleyecek bir şeyimiz vardı. Bu adam temelde 10 kez yakalandı ve kaçtı. O hikâyeyi anlatmak istedim. Polislik hakkında bir hikâye anlatmak istedim. Irkçılık hakkında bir hikâye anlatmak istedim. Yazarın odasında ve oyuncularla da tüm bu şeyler hakkında tekrar tekrar konuşmanın çok bilincindeydik. Birçok görüşmemiz oldu. Bu hikâyeyi bu yüzden anlatıyoruz. Bir canavarın hikâyesini değil, canavarın nasıl yaratıldığını anlatıyoruz. Bu her zaman projenin DNA’sıydı.

Yazarın Tüm Yazıları