Paylaş
◊ Nereden bağlanıyorsunuz?
- Güney Kaliforniya’dan.
◊ Los Angeles Basın Kulübü tarafından iki kere yılın köşe yazarı seçildiniz. Yazar olmanın size verdiği zevk ve zorlukları hakkında ne söylersiniz?
- İnsanların yazdıklarımı okuması, okuyucularımın biraz düşünmesini sağlamak ve umarım olumlu diyaloglar kurabilmek... Sanırım bu yüzden yazıyorum ve yazmak bana iyi hissettiriyor.
◊ Bence sporculuğunuz kadar yazarlığınız da etkili. Yazmaya ne zaman başladınız ya da nasıl fark ettiniz bu yeteneğinizi?
- İlkokuldayken yazmaya başladım. Katolik okuluna gittim, rahibeler beni kompozisyon yarışmalarına sokardı, gerçi hiç kazanamadım. Ama katıldığım kompozisyon yarışmaları beni cesaretlendirdi, sonra UCLA’da (Univercity of California Los Angeles) İngilizce ve tarih okudum. Yazmaktan her zaman zevk aldım, sporcu olarak kariyerimi sonlandırdıktan sonra yazmayı denedim ve başarı elde ettim. Bu yüzden çok müteşekkirim.
◊ Gelmiş geçmiş en büyük sporculardan birisiniz aynı zamanda yardımsever bir vatandaş, aktivist ve yazarsınız… Bütün bu özellikleriniz içinde nasıl hatırlanmak istersiniz? Mümkün olduğu kadar kişisel bir cevap istiyorum ama…
- Umarım çocuklarım tarafından harika bir baba olarak hatırlanabilirim, bu önemli. Sporcu olarak inanılmaz bir kariyerim oldu. Ama hayat devam ediyor. Sanırım hayattan geriye kalanların tadını çıkarıyorum. Ve hayattan geri kalanlar hâlâ çok fazla. Yapmaya çalıştığım şey bu.
◊ Basketbol bugün olduğunuz insan olmak için size nasıl bir disiplin verdi?
- Sahadaki diğer adamlar topu bana vermedikçe oyunda parlayamazdım. Takım çalışması olmadan kazanamazdık. Bence takım çalışması gerçekten başarının anahtarı, rolünüzü kabul etmeli ve konuyla ilgili grupçalışması yapmalısınız. Bu tür çalışmalar genellikle çok daha fazlasını yapmanızı sağlar ve insanlar bu tür çabalardan tatmin olur.
◊ Sizin döneminizle karşılaştırdığınızda spor değişti mi?
- Spor evriminin televizyon tarafından yapıldığını ve geliştirildiğini düşünüyorum. Televizyon aracılığıyla dünyanın herhangi bir yerinden NBA’ye sezonluk pas alabilirsiniz. TV oldukça inanılmaz bir platform ve tabii basketbol da kendini çok iyi pazarladı. Basketbolun futbolla rekabet edeceğini hiç düşünmemiştim, ama basketbol dünya çapında popüler bir spor artık. Dünyanın her yerinde iyi sporcular basketbol oynamak istiyor. 15 yıl önce durum böyle değildi, bu inanılmaz.
FLOYD CİNAYETİNİ KİMSE GÖRMEZDEN GELEMEZ
◊ 1968’e dönelim. 21 yaşındaydınız ve Amerika’daki siyah ırka yapılan eşitsizliklere tepki olarak olimpiyatlara gitmeyi reddetiniz. 21 yaşında böylesine güçlü bir karakter olmayı nasıl başardınız? Çünkü olimpiyatlar her sporcunun gitmeyi hayal ettiği en uç nokta öyle değil mi?
- Sanırım benim için her şey Emmett Till’in öldürülmesiyle başladı. Öldürüldüğünde sekiz yaşındaydım ve ailemden neden öldürüldüğünü açıklamalarını istedim. Cevap veremediler. Bana söyleyecek kelimeleri yoktu. Aslında sadece cinayetin neyle ilgili olduğunu öğrenmek istemiştim. Emmett Till gerçekte hiçbir temeli olmayan ırkçılık ve düşmanlık kurbanı mıydı? Siyah Amerikalılar klişelerle ele alındı hep. Olimpiyatları protesto ederek içimdekileri açıklamak istedim. O sırada Dr. King, 1968 yılının nisan ayında suikasta kurban gitmişti. Bu olay sahip olduğum her türlü vatansever duyguyu daha da açığa çıkartmıştı.
◊ Beyazlar ırkçılığı düzeltmek için ya da iyileştirmek için neler yapmalı?
- Beyaz insanların tek yapmaları gereken, gördükleri hakkında doğruları söylemek. Çoğu beyaz insanın ırkçılığın hayatınızı nasıl korkunç hale getirebileceğine dair fikri yok. Görmüyorlar çünkü hayatlarına etki etmiyor. Bu konuda ne kadar çok ahlaki farkındalık yaratabilirsek o kadar iyidir. UCLA’deki koçum John Wooden Amerika’da oldukça ünlü bir koç. O bile siyah Amerikalıların nasıl klişeleştirildiğini ve nasıl korkunç şekillerde ele alındığını anlamamıştı. Ta ki ekibimizle birlikte seyahat edene kadar. Bazı insanların ne kadar çirkin ve ırkçı şeyler söylediğini görene kadar anlamamıştı. Sadece farkındalığın artması insanların ırkçılığı daha iyi anlamasını sağlayabilir. Floyd cinayetinin dehşetini kimsenin görmezden gelemeyeceği bir şey. Bu cinayetin kameralara yansıması dünyaya siyah Amerikalıların hayat deneyimlerini gösterdi.
GAZETECİLER DÜRÜST OLMALI BUNUN RENGİ YOK
◊ Amerika’da basının ırkçılık sorununa karşı tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Beyaz gazetecilerin anlaması zor. Ama gerçekler var, herkes doğruyu yazabilir. Gerçeği görürsen yaz. Bu kadar. Dürüstlük yeter, dürüstlüğün rengi yok.
◊ Gizli önyargılar da var. Bu konu hakkında çok konuşulmadığını düşünüyorum...
- Üstü örtülmüş önyargı, ırkçılığın insanların farkında olmadığı veya gözden kaçırdığı ince kısımları. Irkçılık, toplumların farklı kesimlerini farklı şekillerde etkiliyor. Etkilemediği belirli kesimler de var. Varlıklı insanlar. Zenginlik ayrıcalık sağlar ve yaşamın olumsuz yönlerinden uzak tutar. Bu da düzelmesi gereken diğer konu.
JORDAN’A DÜŞMAN DEĞİLİM AMA EN İYİ O OLAMAZ
◊ Geçen yıl Michael Jordan, gelmiş geçmiş en iyi kolej basketbolcusu seçilince tepki verdiniz. UCLA’deki efsane basketbol döneminizi düşününce üniversite basketbolunun tartışmasız en büyük ismi belki de sizsiniz. Bu konu hakkındaki yorumlarınızı merak ediyorum.
- Bu soruya tek cevabım, insanların bu konuda iyi bir bakış açısına sahip olup olmadığını hesaba katmamız gerektiği. Michael Jordan’dan önce gelen büyük oyunları görmemiş izleyici, zamanda geriye gidebilse gördüklerine çok şaşırırdı ama bunu yapamayız. Televizyon çağının insanların hafızasında gerçekten aşırı etkisi var. Michael Jordan sadece bir NCAA Şampiyonası kazandı. Nasıl en iyi oyuncu olabilir? Çılgınca! Michael Jordan’a karşı bir düşmanlığım yok, sadece insanlar biraz fazla ileri götürüyor, asla öğrenemiyoruz!
◊ 1976 yılında yoga yapmaya başladığınızı ve eğer yoga yapmasaydınız o kadar uzun süre basketbol oynayamayacağınızı söylediniz.
- Bu doğru. Yoga iyi bir önleyici bakımdı. Esnekliğiniz üzerinde çalışmak, çok koşmanız, basketbol sahasında yapmanız gereken şeyleri yapmanız gerektiğinde size gerçekten yardımcı oluyor.
◊ Hâlâ devam ediyor musunuz yogaya?
- Her gün değil, ama yine de yapıyorum. Esnek kalmaya ve zayıf düşmemeye çalışıyorum. Bakalım nasıl olacak?
ACIYLA BAŞ ETMEYE ÇALIŞMAK ZORDU
◊ Sizin gibi diğer Los Angeles Lakers yıldızı Kobe Bryant’la ilgili anılarınızı sormak istiyorum. Kobe Bryant’la yakın mıydınız?
- Kobe’nin oynadığı takımda koç kadrosundaydım, altı yıl boyunca iki dünya şampiyonluğu kazandık. Kobe ile doğrudan etkileşim kurmadım, onu çok iyi tanımadım. Aslında kızı Gianna’yı daha iyi tanıdım. Kobe, aile odasında Gianna ile peek-a-boo oynardı. Kızı Gianna’nın kaybı beni gerçekten etkiledi, çünkü onu Kobe’yi tanıdığımdan daha iyi tanıyordum. Harika bir küçük kızdı. Çok zor bir şey. Ben Kobe’nin babasıyla iyi arkadaştım. Birbirimize karşı oynadık ve onu Kobe’nin anma töreninde gördüğümde tek yapabildiğimiz şey birbirimize sarılmak ve acıyla baş etmeye çalışmaktı, zordu, çok zordu.
MUHAMMED ALİ ÇOK KARİZMATİKTİ
◊ Bir diğer efsane isim Muhammed Ali’yle arkadaştınız. Ortak noktalarınız, İslam’ı seçmeniz ve aktivizm...
- Karizmatikti…Tanıştığımızda ona olan ilgimin diniyle hiç ilgisi yoktu… Tamamen aktivizm ile alakalıydı. Ona bir sporcu olarak saygı duydum. Daha sonra İslam’a ilgi duymaya başladığımda, o da ciddi olarak İslam’a geçiş yaptı. Böylece aynı noktaya geldik ama o noktaya varmak için farklı yollardan gittik.
Paylaş