Paylaş
◊ Tobias, bu hikâyeyle ilk nasıl tanıştığınızı anlatır mısınız?
- Tobias Lindholm: Danimarka Kopenhag’daki evime geri dönmüştüm ve asla bir Amerikan filmi yapmamaya karar vermiştim. Sonra bana “The Good Nurse” adlı bir senaryo gönderildi ve “Peki, okuyacağım” dedim. Bana daha önce hiç okumadığım bir şey gibi geldi. Kendilerinden başka herkesle ilgilenmeye çalışan, mücadele eden bekar anneler hakkında bir hikâyeydi. Sistem tarafından yüzüstü bırakılan, herkese bakan ancak yine de çok ihtiyaç duyduğu bakımı alamayan bir kadın. Yine de bir sorumluluğu yerine getirmek ve Amerikan tarihinin en üretken seri katilini durdurmak için çabalayan da bir kadın... Aslında kulağa biraz saçma gelecek ama karanlığa odaklanmak ve kötü olanın büyüsüne kapılmak yerine kahramanı kutlamak istedim. Yani projeye giriş yolum buydu.
BURADA ÖNLÜK GİYMİŞ BİR SÜPER KAHRAMAN VAR
◊ Aynı hikâyeyi konu alan Charles Graeber’ın kitabında Amy’nin rolü çok büyük değildi fakat onu filmde kahraman yapmak sizin fikrinizdi. Bize bu kararınızdan bahseder misiniz?
- Krysty Wilson-Cairns: Evet, benim fikrimdi. Kitabı okurken, yolumu tam olarak bulamadım. Ardından senaryonun üçte biri Amy Loughren oldu. Bekar bir anne, sağlık sorunları var, sisteme karşı ve her şeyin sonunda bu katili durduran da o. Ve şiddetle değil; şefkatle onu durduruyor. Bence tüm süper kahramanlarımız, yarasa kıyafetleri veya demir takım elbise giymiş milyarderler değil. Burada önlük giymiş bir süper kahraman var.
◊ Amy Loughren, size böyle bir film yapma teklifiyle geldiklerinde ne hissettiniz?
- Amy Loughren: Film, bir seri katil hakkında olduğu için son derece endişeliydim. Sonra Tobias’la tanıştım, bana “Bu bir aşk hikâyesi olacak. Gerçek dostluk hakkında bir hikâye” dedi. Ben gerçekten bunun bir parçası olmak istedim. Çünkü bunun hepimizin ihtiyacı olan bir hikâye olduğunu hissettim.
ÇEKİMLERDEN ÖNCE AMY İLE ZOOM ÜZERİNDEN KONUŞTUK
◊ Jessica Chastain, filmin kahramanı Amy Loughren’e hayat veriyorsunuz. Karaktere nasıl hazırlandığınızı merak ediyorum...
- Jessica Chastain:
Kitabı okumaya başladık, tüm o benzer araştırmaları yaptık ve sonra Amy ile konuştuk. O benim için gerçekten çok önemliydi. Giriş noktam da buydu.
Pandemi döneminde Zoom üzerinden konuştuk. Ona “Neden gece hemşiresi olmak istedin?” diye sordum ve “Kızlarımın evde oturan bir anneleri olduğunu düşünmelerini istedim” dedi. Benim için giriş yolu buydu, çünkü kalp nakline ihtiyacı olan ve mücadele eden bu kadını düşündüm. Bütün gece çalışıyor, diğer insanlarla ilgileniyor sonra eve geliyor. Çocukları okuldayken alışveriş ve temizlik yapıyor. Çocukları okuldan döndüklerinde de onların yanında oluyor. Ama asla kendine bakamıyor ve ayrıca sistemde kimse onunla ilgilenmiyor. Ve bu, o kadar çok şeyin kilidini açtı ki... Büyük bir kalbe sahip bu kadının aynı zamanda kalbiyle de mücadele ettiği fikri beni etkiledi. Gerçekten bu fikri çok güzel buldum.
Sette duygusal olarak işkence gören kimse yoktu
◊ Jessica ve Eddie, filmde inanılmaz bir kimya yakalamışsınız. Birlikte çalışmak nasıl bir duyguydu?
- Eddie Redmayne: Jess ve ben, eski dostuz. Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz. Her zaman birlikte çalışmayı hayal ettik. Bu inanılmaz bir şey. Filmin hazırlık ve araştırma sürecini çok sevdik. Sete çekim için geldiğimizde ışıklandırmayla ilgili ilginç bir şey vardı. Setin ne kadar karanlık olduğuna şaşırdım. Koridorda yürüyordum ve hava adeta zifiri karanlıktı, “Vay canına. Harika” dedim. Film boyunca ışıklandırma da karanlıktı ve bu durum setteki samimiyeti yarattı.
- Jessica Chastain: Arkadaşlarla çalışırken gerilirsin... Sette beraber olmak kâbusa dönüşebilir. Ama Eddie öyle değildi. Bir aylık prova süremiz vardı. Senaryoyu gözden geçirerek birlikte çokça zaman geçirdik. Cuma geceleri çekimleri bitirdiğimizde karavanıma gelir, birlikte birer tekila içerdik. Hafta sonları da çocuklarımız bir araya gelip oynardı. Harika bir çalışma şekliydi. Şiddet hakkında bir film çekmemize rağmen sette duygusal olarak işkence gören kimse yoktu.
İKİ HAFTA HEMŞİRELİK OKULUNA GİTTİK
◊ Eddie, filmde seri katil Charlie Cullen olarak izleyici karşısına çıktınız... Karakteri araştırma süreciniz nasıldı?
- Eddie Redmayne: Jessica ile rolümüz için iki hafta hemşirelik okuluna gittik. Kitabı yazan Charles Graeber de psikiyatrik raporlardan fotoğraflara, videolardan kayıtlara kadar olağanüstü bir arşiv madenine sahipti. Krysty’nin senaryoda kaleme aldıkları kelime kelime doğruydu. Jessica Chastain gibi Zoom aracılığıyla Amy ile tanıştım. Amy bana karşı inanılmaz derecede cömert davrandı ve bu gerçek dostluk hakkında çok samimi bir şekilde konuştu.
◊ Nnamdi, filmdeki dedektifi nasıl canlandırdınız?
- Nnamdi Asomugha: Eddie ve Jessica, hemşirelik okuluna gidecek kadar şanslıydılar. Bana da dedektiflik okuluna gideceğime söz verilmişti ama bu söz tutulmadı. (Gülüyor) Ama partnerim Noah Emmerich, her filminde dedektifi oynadığı için yeterince şanslıydım.
Bu yüzden sorulacak soruları biliyordum ve beni doğru yola soktu. Ama her şeyden önce kitap çok yardımcı oldu.
Paylaş