Paylaş
Dünyaca ünlü yıldız Britney Spears’ın ruh sağlığının nasıl yerle bir olduğunu gösteren etkileyici bir belgeseldi.
Justin Timberlake’e yıllar sonra özür dilettiren bir yapım...
En basit tabiriyle açıklarsam belgesel, Britney Spears’ın 26 yaşında şöhretinin zirvesindeyken hayatı ve kariyeri hakkındaki tüm karar hakkını kaybedip babası Jamie Spears’ın himayesi altına girmesini ve sonrasında başlayan hayran hareketi “Free Britney”i anlatıyor.
Himaye ya da koruma altına girmek ne demek?
Kaliforniya kanunlarına göre kendisine bakmaya ve maddi varlığını yönetmeye uygun olmadığını düşündüğü yetişkinlere mahkeme, bakım için kişi ya da kuruluş atayabiliyor.
Koruma altına alınan kişinin yasal olarak kendi şahsiyeti olmadığı kabul ediliyor. Kendisi adına sözleşme ya da iş anlaşması yapamaz, karar veremez, parasını harcayamaz, çalışıp çalışmayacağına karar veremez.
O kişinin hayatına ve kariyerine ait tüm yetki, himaye sahibi kişiye verilir...
Britney Spears’ın 2008’den beri yaşadığı durum da tam olarak bundan ibaret. Kazandığı parasını harcaması için bile koruyucusundan yani babasından izin alması gerekiyor.
Geçen yıl Britney Spears, babasının işlerinin ve finansal varlığının tek koruyucusu olmasına karşı çıkmaya başladı.
Babasına karşı mahkemeye başvurdu. Koruma kararının gizli tutulan detaylarının halka açık olmasını talep etti.
Neticesinde baba Jamie Spears, tek koruyucu olma ve Britney’nin mali mülkünü tek başına idare etme hakkını kaybetti.
Görünen o ki Britney artık babasının kontrolünde yaşamak istemiyor.
Babasına karşı yasal savaşa başlatan pop yıldızının hayranları da “Free Britney Hareketi”yle kendisine destek veriyor.
Dünyanın en tehlikeli oteli
Seri katillerin, hırsızların, uyuşturucu bağımlıların ve katillerin en gözde oteli Cecil Hotel’in hikayesi bir dijital platformda yayınlanmaya başladı.
1924’te inşaa edilen Cecil Hotel, Los Angeles’ın şehir merkezinde yer alıyor. Zamanının en lüks otelleri arasında yer alan 700 odalı bina, zamanla gizemli cinayetlerin merkez üssü olmasının yanı sıra aklınıza gelebilecek her türlü korkunç hikayenin yaşandığı yer olarak ün kazanıyor.
Bu lanetli otelin hikayesi harika anlatılmış.
Tek gecede tüm bölümleri izledim. Hatta o kadar etkilendim ki kapalı olduğunu bildiğim halde otele gidip birebir hissetmek istedim.
Otelin önü benim gibi hisseden Los Angeleslılar ile doluydu. Herkes elinde telefonu, fotoğraf ve video çekiyordu.
Otelin ürkütücü geçmişini anlatan yapımında iki Türk de görev almış.
Alper Nakri ve İlgi Candar, otelin karanlık hikayesini “Şu duvarların dili olsa bize neler anlatır” konseptini baz alarak tasarlamış.
Luminol tekniği kullanan Nakri ve Candar, normal ışıkta görülmeyen detayları mavi ışık altında gösteren sekansları hazırlamış.
İlgi ve Alper, Hollywood’un en önemli projelerinde çalışan iki yetenek...
İkisinin de Emmy adaylıkları var. Alper Nakri, 2013 yılında “The Ultimate Guide to the Presidents” projesiyle Emmy’de “Outstanding Graphic Design and Art Direction” (en iyi grafik tasarım ve sanat yönetmenliği) kategorisinde adaylık kazandı.
İlgi Candar ise 2015 yılında “Olive Kitteridge” projesiyle Emmy’de “Outstanding Main Title Design” (en iyi jenerik tasarımı ödülü) adaylığı kazandı.
İlgi Candar
Alper Nakri
Paylaş