Paylaş
◊ Glenn ve John, “Rabbit Hole” hakkında neler söyleyeceksiniz?
- Glenn Ficarra: Söyleyebileceğimiz tek şey, bu dizide eğlencenin olduğu... Bence neler olup bittiğini anlamaya çalışmak eğlencenin bir parçası. İnsanların sadece eğlenerek izlemelerini istiyoruz.
- John Requa: Karışıklık olsun diye karışıklık yok. Bu bir bulmaca. Seyircinin “Rabbit Hole” izlerken bir yandan e-postaları ya da bunun gibi şeyleri kontrol etmelerini istemiyoruz. Tek odakları dizi olsun, dikkatli izlemeleri gerekiyor çünkü.
◊ Kiefer Sutherland’ın “o adam” olacağına nasıl karar verdiniz?
- Glenn Ficarra: Bu bir sır değil. Süper zeki, her şeyin ötesinde olan bir adam. Ve bazen seyirciden çok daha fazlasını biliyor ve bazen de biraz gerisinde kalıyor. Ama çoğu zaman hızlı bir şekilde oynuyor ve seyircinin onunla kalmasını istiyorsunuz.
O Amerika’nın kahramanı gibi ve herkes ona güveniyor. Yani kötü gibi görünen bir şey yaptığında bile, sonunda üstesinden geleceğini biliyorsun. Bu yüzden “o adam” rolü ona çok yakıştı.
◊ Kiefer, ‘Rabbit Hole’un (tavşan deliği) tanımı, tipik olarak kendini kurtarmanın zor olduğu, tuhaf, kafa karıştırıcı veya anlamsız bir durum veya ortamdır. Sizce neden dizi için bu isim tercih edildi?
- Kiefer Sutherland: Çünkü işler göründüğü gibi değil... Kimin yalan söylediğini, kimin doğruyu söylediğini, kimin iyi kimin kötü olduğunu anlamak için gerçekten çalışmanız gerekir.
Ve bu çok net bir yol değil ve bu yüzden tüm bu şeyler bana bir ‘tavşan deliği’ni düşündürüyor.
◊ Jonathan Weir’i oynuyorsunuz, onu nasıl tanımlarsınız?
- Kiefer Sutherland: Dizinin en başında, finansal casusluk dünyasında ve bir tür avcı olduğu bir operasyon yürütüyor ama çok hızlı bir şekilde olaylar ona dönüyor ve kendisi av oluyor.
Kelimenin tam anlamıyla hayatı için koşuyor ve kimin neden peşinde olduğunu anlamaya çalışıyor. Avcının av olduğu bir karakter...
◊ ‘Game of Thrones’ gibi köklü dizilerde “altın adam” lakabıyla anılan Charles Dance... Siz, Dr. Wilson rolünü nasıl tanımlarsınız?
- Charles Dance: Nazik, yardımsever bir baba figürü ve doktor. Aynı zamanda korkunç bir yalancı... Özet olarak bu şekilde anlatabilirim. Tabii ki nasıl bir karakter olduğunu anlamak için sezonu izlemeniz gerekir.
Bu dizide bir iş birliği ve birbirimize karşı büyük bir saygı vardı. Ben öyle hissettim.
Glenn ve John’a çok teşekkür ederim, onlar sayesinde uzun zamandır yaptığım en keyifli işlerden biri oldu.
BİR ŞEY YANLIŞ GÖRÜNÜYORSA İÇGÜDÜLERİNİZE GÜVENİN
◊ Glenn, oyuncularla uyumu nasıl yakaladınız?
- Glenn Ficarra: İronik bir şekilde, olay örgüsü açısından ve bunun sınırları dahilinde bize güvendiler, biz de onlara güvenebildik. Oyuncuları bu sürecin bir parçası olmaya teşvik ediyoruz. Ve ortaya bir şey çıkabilmesi, hepimizin üstüne düşeni yaptığı zaman mümkün oluyor.
◊ Kiefer, son olarak seyircinin “Rabbit Hole” hakkında neleri bilmeleri gerektiğini düşünüyorsunuz?
- Kiefer Sutherland: Bir şey bilmeleri gerektiğini düşünmüyorum. Bence sadece duyularını kullanmaları gerekiyor. Bir şey doğru görünmüyorsa, içgüdülerine güvenmeleri gerektiğini söyleyebilirim.
BURADA OLDUĞUMA İNANAMIYORUM
◊ Rob, sizin karakteriniz Edward Homm tam olarak neyi başarmaya çalışıyor?
- Rob Yang: Bağlanmanın ve ağzının tıkanmasının dışında mı demek istiyorsun? (Gülüyor) Bence hayatın oldukça iyi olduğunu düşünüyor ve bu konuda açıkça yanılıyor. Gerçek dünyada düştüğümüz yanılgılar gibi diyebilirim.
◊ Peki bu dizide yer aldığınız için neler hissediyorsunuz?
- Rob Yang: Benim için ne kadar önemli olduğunu anlatamam. Sete gidip oyuncu kadrosuyla konuşurken kendi kendime “burada olduğuma inanamıyorum” diyordum. Oyunculuğa ilk başladığımda kariyer meselelerini pek düşünmedim. Şimdi sevdiğim oyuncularla birlikte çalışabiliyorum. Bu çok güzel, çok özel bir duygu.
BU BİR LABİRENT, BU BİR BULMACA
◊ Kime güveneceğimizi bilmediğimiz bir zaman diliminde yaşıyoruz... Dizi de güven konusunu ele alıyor. Bu diziyi şu anda yapmak, bilinçli bir tercih miydi?
- Enid Graham: Dizinin tamamı, şu anda yaşadığımızı düşündüğüm bu çılgın andan bahsediyor. Kendi gözlerine bile güvenip güvenemeyeceğini bilmediğin yerde, ne görüyorsun? Haberlerde bir şey görüyorsunuz ve sonra bir politikacı gördüğünüzün tam tersi olduğunu söylüyor... Senaryoyu okur okumaz “Vay canına, bu şu an için mükemmel bir dizi” dedim. Hepimiz kime güvenebileceğimizi bulmaya çalışıyoruz. Dizide bu durum gerçekten eğlenceli bir şekilde anlatılmış, oldukça büyüleyici. Bu bir labirent, bu bir bilmece.
◊ Charles, insanların birbirleriyle bağ kurma ihtiyacı hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Charles Dance: Bizler sosyal hayvanlarız, insanız. Bu kadar basit. Pandemi, birçok nedenden dolayı kötü bir zamandı ve bence pandeminin tortuları hâlâ ortalıkta. İnsanların ofise gitmeden evde laptop’larıyla çalışabilmesi güzel bir şey. Ancak pandemiden bu yana hâlâ ortalıkta dolaşan yalnızlık duygusu var. Geçmişte bu yalnızlık duygusu bu kadar sık insanın yüzüne vurmuyordu. Umarım bu konuda bir şeyler yapabilir ve tekrar bir araya gelebiliriz.
Paylaş