Paylaş
Terimi duymamızla, dünyayı sarması bir oldu. Sanki domuz gribi mübarek. Daha ne olduğunu kavramaya çalışıyorduk ki, kısa zamanda kendi pazarını yarattı.
Sadece bu yıl cougar’larla ilgili pek çok film ve dizi yapıldı, hatta bir tanesi geçen hafta Altın Küre ödüllerinde yarıştı: Cougar Town. Genç erkeklerin ilgisini çekmek isteyen olgun kadınlara yönelik rehber kitaplar raflarda hızla artıyor (global bir durum ancak şimdilik bize sirayet etmedi). Tam tersi kitaplar da var; genç erkeklerin olgun bir kadına nasıl davranması gerektiğiyle ilgili... Erotik filmlerde yaşlı kadın-genç erkek kategorisi her zamankinden daha popüler. Bazı giyim eşyaları “cougar’lara özel” pazarlanıyor.
Ve nihayet birkaç ay evvel, Los Angeles’ta 1. Geleneksel Cougar Kongresi yapıldı, ahir kulaklarımız bunu da duydu. Bizzat şahit olmayı tercih ederdik elbette.
Yüzlerce olgun kadın ve genç erkek gidip kaydoldu, birbirleriyle tanıştı, ilişkilerini tanışıklıktan öteye taşımaya çalıştı. Bir Miss Cougar bile seçtiler. Adı Gloria Navarro ve 42 yaşında.
Ödül konuşmasında, 20 yıllık evliliğinin kısa süre önce bittiğini, yeni bir ilişkiye hazır olduğunu, kendisi gibi olan kadınların bir sevgiliden para, güven veya prestij beklemediğini, sadece yanlarında olmasını beklediklerini anlattı.
Cougar toplantıları tertip etmek sadece Amerika’ya özgü bir durum değil. Önümüzdeki yaz Londra’da da bir cougar buluşması yapılacak.
BİR COUGAR’IN
FİLMİ: The Graduate (Mezun). 1967 yapımı filmde, genç Benjamin (Dustin Hoffman), babasının patronunun karısı Mrs. Robinson (Anne Bancroft) ile ilişkiye girer.
KİTABI: Marguerite Duras. Ünlü yazarın adını taşıyan kitap, kendinden çok genç sevgilisi Yann Andrea tarafından, Duras’nın 82 yaşındaki ölümünden sonra yazıldı. Andrea, önce hayranı sonra sevgilisi olduğu kadına duyduğu büyük aşkı anlatıyor kitabında.
Colette’in Caniko’sunu da unutmamak lazım. Yazar; havai 19. yüzyıl Paris’inde, 20’li yaşlarındaki adamla olgun kadın arasındaki aşkı anlatıyor.
KILAVUZU: Cougar: A Guide For Older Women Dating Younger Men. Yazarı Valerie Gibson. Maalesef Türkçe’ye çevrilmedi. Genç erkeklerle çıkan olgun kadınların rehber kitabı. Yazarın kendisi de bir cougar ve kitabı tecrübelerinden yola çıkarak hazırlamış. Bu arada İngilizcede yazılmış başka pek çok rehber kitap olduğunu da belirtelim. Tam tersi, cougar tavlamaya çalışan genç erkeklere yönelik kitaplar da var.
DİZİSİ: The Cougar Town. Amerikan televizyon kanalı ABC’de Eylül 2009’da gösterilmeye başladı. Eşinden boşanmış, 17 yaşında oğlu olan bir kadının, genç sevgilileriyle ilişkileri ekseninde geçiyor hikaye. Başroldeki Courtney Cox, 67. Altın Küre Ödülleri’nde, en iyi kadın oyuncu kategorisinde adaydı.
KURGU KAHRAMANI: Sex and the City’deki Samantha. Sekste sınır tanımayan 50’li yaşlarındaki bu kadın, cougar kategorisinin vücuda gelmiş hali.
Ünlü cougar’lar
Courtney Cox
Madonna
Teri Hatcher
Nicolette Sheridan
Brooke Shields
Kibariye
Seda Sayan
Meltem Cumbul
Koş Papaya koş Lodos topu tut
Başlık şaşırtmış, hatta ziyadesiyle manasız gelmiş olabilir. Okullarda heceleme kartları da kalmadı sanırım ama kaldıysa, yakın gelecekte Ayşe’nin yerini Papaya, Ali’nin yerini Lodos pekala alabilir.
İnsan otuzlu yaşlarını ortalayınca, çevresindekilerin hepsi ya çocuklu ya da hamile oluyor. Eh, Allah’a şükür, asosyal biri de sayılmam; tatmin edici bir gözlem yapma imkânına sahibim. Ve kafamı son dönem çocuk isimlerine taktım.
Galiba bu küresel iklim değişikliği, çevre duyarlılığı; büyük şehirlerde bunalan insanların doğa özlemiyle birleşti ve yeni bir trend yarattı.
Ben buna isim seçiminde Kızılderili dönemi diyorum.
Onlardan tek farkımız, isim koymak için çocuğun büyüyüp bir marifet göstermesini beklemeyişimiz.
Anne babalar doğayı özleyip ulaşamadıkça, küçük sahil kasabasında geçen emeklilik günleri hayal olup kaldıkça, çocuklar çiçek böcek, coğrafi yer şekilleri, yön isimleri ile idare etmek durumunda kalıyor galiba. Bir nevi post-hippi sendromu.
Bakın, son bir iki yıl içinde bebek sahibi olan arkadaşlarım, arkadaşlarımın arkadaşları hangi isimleri koydular: Kuzey, Güney, Poyraz, Rüzgâr, Defne, Ada, İris, Çimen, Güneş, Doğa, Ay, Yosun, Zeytin, Çilek, Kiraz (eskiden pek bir taşralı bulunurdu), Çınar, Mavi, Kumsal, Gece, Gölge, Kumru, Okyanus... Bu liste böyle uzayıp gider.
Evvel ezel, isim koymakta Kızılderili ırkıyla yarışan milletimiz için olumlu bir durum aslında. Şimdi tek tek isimleri saymayayım, neticede kendisine sorulmadan bu isimleri almış dünya kadar insan var ama, bugüne kadar bebeklere savaşmakla, dövüşmekle, yiğitlikle, hükmetmekle ilgili isimler koyduk da ne oldu? Kırbaç anlamına gelen bir erkek ismi bile var bizde. Kızların durumu da farklı değil. Banu’nun anlamı mesela; prenses, hanımefendi, yeni evli gelin. Bu mudur? Hayır, insan ismine çekse gam yemeyeceğim.
Paylaş