Başlığı görünce tepemin tası attı: Kadınlarda Dayanamadığımız Şeyler! Sen koskoca Times Gazetesi tut, böyle bir başlık aç, bir de e-posta adresi koy ki, erkekler serbest atış yapsın.
Hadi bunu yaptın, Erkeklerde Dayanamadığımız Şeyler başlığı da aç bari. Ama yok. Testosteron kokulu zihniyet her yerde. O sinirle hemen yazının içine daldım. Hayır, bulsam adama dalıcam. Aslında bir okuyucu mektubu. Verilen adrese herkes, kendine göre liste yapıp gönderiyor. Ve belli ki İngiltere’de de ağzı olan konuşuyor. Matt Bey (34), üstelik gazeteci, kadınların sürekli konuşmak istemesinden şikâyetçiymiş. Bak sen! Bir de örnek diyalog koymuş yazısına: K (kadın): Artık hiç konuşmuyoruz. M (Matt): Ne dedin tatlım? K: Artık hiç konuşmuyoruz. Eskiden sohbet ederdik. M: Evet, tatlım. K: Sen beni dinliyor musun? M: Bekle, seyrettiğim program bitmek üzere. K: Seni terk ediyorum. M: Evet, tatlım. Paşam o esnada televizyonda 24’ü izliyormuş! Şeytan diyor, kaldır televizyonu kafasına fırlat. Hayır, gerçekten yapsan neden yaptığını anlayamayacak, o kadar şuursuz.
İkinci mektup mimar John Bey’den (45)... O da anlamsız sorular sormamızdan şikâyetçiymiş. Ne gibi anlamsız sorular olabilir bunlar acaba? “Evren sürekli genişlerken, ilişkimiz neden küçülüyor” olabilir mi mesela? Ya da “Domates neden kırmızı, çimler neden yeşil, sen doğuştan mı böylesin?”... Yok hayır, kadın sadece “Bu hafta sonu ne yapalım?” diye sormuş. Ya da “Yarın akşam ne pişirelim?” Belli ki çaresizce hayatı paylaşmaya çalışıyor seninle. Kabahat hayat paylaşmaya çalışanda zaten... En şikâyetçi olduğu soru da “Ne düşünüyorsun”muş. Bu soru zaten erkek klişeleri antolojisinin ilk sıralarındadır. Ama insaf lütfen. Ufka doğru boş boş bakan bir adamla, bir sohbet başlatmak için insan başka ne sorabilir? Aklıma da gelmiyor değil, erkekler acaba bu soru sorulduğunda asla düşünüyor olmadıklarından mı bu kadar sinirleniyorlar acaba?
36 yaşındaki girişimci Robert, kadınların çok kolay kapılıp gitmesinden mustarip. Kur yaptığı kadınlar hemencecik ikna oluyormuş! Oysa o istiyor ki, buz devrinden kalma ataları gibi avcılık yapsın, avıyla oynasın, akşam kabilesine döndüğünde ateş başında anlatacak heyecanlı ve zorlu hikâyeleri olsun. Herkes ağzı açık onu dinlesin. Ama ne bu böyle, kadın kendini kaptırıveriyor, işin tadı kalmıyor. Kedi bile ölmüş fareyle oynamaz ki! Bir de metaforlar yapmış, sormayın. Flört aşaması savaş gibiymiş. O daha silahını çekmeden karşı taraf teslim bayrağını çekiyormuş... O zaman sormak isterim Robert’a sen kadının mı, av heyecanının mı peşinde koşuyorsun? Tercihin ikinciden yanaysa, çık araziye artık yabandomuzu, geyik, bıldırcın filan ne bulursan avla. Ama bana bununla gelme. Ayrıca bu erkeklere ne yapsanız yaranamazsınız. İkna olsanız kolay kadın derler, olmasanız zor kadını oynuyor.
Sonuç itibariyle sinirlerim harap. Madem Times yapmıyor, ben yaparım dedim, kız arkadaşlara bir mail adresi verdim. Erkeklerde Dayanamadıkları Şeyler listesi yaptılar. Sizi temin ederim, geri dönüşler gayet hızlı oldu ve kimse de zorlanmadı. Bazılarının sıcağı sıcağına yazdığına dair şüphelerim var. Öyle gerçekçi tahliller... İşte Erkeklerde Dayanamadığımız Şeyler: 1. Biz kadınlar daima bakımlı olmak zorundayken onlar pejmürde eşofmanlar, eprimiş tişörtler ve taranmamış saçlarla dolaşabilirler. Onların en süfli hallerini sevmek mecburiyetindeyiz. 2. En hayati gribi onlar geçirir, aynı anda evden çıkıp aynı anda eve girsek de onlar işte daha çok yorulmuştur, onların karınları her zaman daha açtır ve acilen doyurulmaları gerekir. 3. Onların anneleri bizim annelerden her zaman daha kıymetli ve hürmete muhtaçtır. 4. Söz verirler tutmazlar, tutmadıkları gibi böyle bir konunun konuşulmuş olduğunu bile inkâr ederler. 5. İstemedikleri bir konuyu yıllarca konuşmamayı başarabilirler. 6. Kendi göbeklerine, pörsümüş kollarına bakmadan, kadının göbeğine kalçasına laf ederler. 7. Anne, sevgili, arkadaş rollerinin hepsini yüklenmenizi beklerler. Biz niye 5 yaşındaki oğlan çocuğu hallerinize tahammül edelim! 8. Üstümüze yapıştırdıkları gibi dırdırcı değiliz. Zor anladıkları için her şeyi tekrar tekrar açıklamak zorunda kalıyoruz, o kadar. 9. Seksten sonra “Nasıldım?” diye sorup bizi yalan söylemek zorunda bırakırlar. 10. Adamına göre mizaç değiştirirler. İlişki istemeyen adam iki ay sonra kendi düğününde gerdan kırar. Bu dünyaya çocuk getirmek istemeyeni bir yıl sonra bebek arabası iterken görülür. 11. Terk etmeye cesaret edemeyince, terk ettirmek için bin bir numara çekerler. 12. En beceriklisi bile evliliğin üçüncü ayından sonra sakarlaşır. Bütün işler size kalır. 13. Evlenilecek kadın-eğlenilecek kadın ve kaçan kovalanır gibi bütün kadın dergisi klişelerini haklı çıkartacak kadar geri kafalıdırlar. 14. İşine geldiğinde geleneksel maço, işine geldiğinde umursamaz modern erkek olurlar. 15. Kötü polis rolünü hep size bırakırlar. Özellikle de karşılarında genç ve güzel bir kadın varsa. 16. Sabahları bir buçuk saat ellerinde gazeteyle üzerinde oturdukları tuvaletin temizlenmesi gerektiğini bir türlü fark etmezler. 17. Evin her yerine, kendilerini anımsatmak için bir çift çorap bırakırlar. 18. Akşam elde kumandayla uyuyup, sabah afyonları patlamadan televizyonu açarlar. 19. Hayatta sıkıntı çektikleri tek şey olan askerliği bir ömür boyu durup durup başımıza kakarlar. 20. Pazar akşamlarını, sanki küresel ısınmaya çare bulunuyormuş gibi bir ciddiyetle spor programlarının başında geçirirler, sizi de buna esir ederler.