Paylaş
AKHİSAR Belediyespor’un herkesin ‘nasıl’ olduğunu tartıştığı başarı öyküsünde pay sahibi olanlardan biri de Belediye Başkanı Salih Hızlı. Hızlı, futbol ilgisini, “Amatör olarak her Türk çocuğu gibi futbolcu olmak hayaliyle büyüdük tabii... Üniversite şartlarında ikisini aynı anda yürütmek mümkün değil. İnşaat mühendisiyim. Futbol hobi olarak kaldı” sözleriyle anlatıyor.
Kulüp yönetimi ve teknik heyetle uyumlu çalıştıklarını vurgulayan Başkan Hızlı, Akhisar mucizesini şu sözlerle tarif ediyor: “Bu başarı için bir defa objektif şartların yerine gelmesi gerekiyor. İyi bir futbol takımınız, iyi bir yönetiminiz, iyi bir teknik heyetiniz olacak. Tabii bu bütün kulüplerde olan şey. Artık objektif kriter dediğimiz antrenman programları, profesyonel yaşamlar gibi konuların hepsi bilinen şeyler. Ama burada bizim başarımız bir farklılığa işaret etmek durumunda. Birlik ve beraberlik hep kullanılan kavramlardır. Biz bunu içselleştirdik. Kullanılan kavramdan çok yaşanılan bir kavram haline dönüştürdük. Başarımız muhtemelen buradan geliyor. Bunun böyle olduğuna inanıyoruz. Çünkü yaptığımız çok ekstra bir şey yok. Normal, olması gerekeni yaparak bu noktaya geldik. Tabii normal, olması gerekeni yapmak her zaman kolay olmuyor. Biz birlik, beraberliğimizi her zaman koruduk. Çok da iyi bir uyumumuz var. Ben de belediye başkanı olarak arkadaşlarımıza destek sağlıyorum. Bir de yönetim anlayışımız içerisinde bir görev ayrımı var. Herkes görev ve sorumluluklarının farkında. Hocamızın işine kimse karışmaz. Futbolu sadece futbol olarak görmemek lazım. Sonuçta bir organizasyon yapıyorsunuz.
Biz de anlamaya çalışıyoruz
Bu futbolda da olabilir başka branşta da olabilir. Akhisar’da şu an konuşulan sadece futbol. Ama biz güreşte de, basketbolda da, diğer branşlarda da iyiyiz. İsmi duyulmamış branşlar bile faaliyet gösteriyor. Zaten bir spor kültürü oluşturamazsanız tek başına bir başarı gelmez. Akhisar bu konuda köklü bir kent. Ama tabii Süper Lig başarısını herkes sürpriz olarak karşıladı. Ki Akhisar ölçeğinde bir yer için bu başarıyı düşünürseniz, bu hikaye bizim de anlamaya çalıştığımız bir hikaye aslında. Biz de zaman zaman, ‘Farklı olarak ne yaptık’ diye düşünüyoruz. Olağanüstü bir şey yaptığımızı düşünmüyorum. Biraz önce söylediğim gibi içselleştirdik. Sözden çok kendisini yaptık. Gerçekten birlik olduk. En başarısız dönemlerinde takımımızın yanında olduk. Bir de böyle bir özelliği var bizim yapımızın. En başarısız dönemlerinde mutlaka futbolcularla birlikte olduk. Onlar da bunun karşılığını şampiyon olarak verdiler.”
Akhisar’ın Süper Lig’le birlikte ekonomik ve sosyal anlamda da sıçrama yapacağına inandığını vurgulayan Hızlı, sözlerini şöyle sürdürüyor:
Futbolla sınırlamak istemiyoruz
“Bizde bunun temelleri var. Futbol başarımızı da bu temeller üzerine inşa ettik. Bu başarıyı sadece futbolla sınırlandırmak istemiyoruz. Bunu ekonomik anlamda da kente döndürmemiz gerekiyor. İşadamlarından tutun da öğrencilerimize kadar. Hatta ben diyorum ki, ev hanımlarımız bile bu konuda motive olacaktır. Bu kent daha coşkulu bir kent olacaktır. Akhisar bunu hak ediyordu. Kentte bu başarıya bağlı olarak coşkuyu yaşayıp kültürel, sosyal, ekonomik anlamda daha da zenginleşecektir. Şu an kent, aşırı motivasyon halinde. Otel sayısı gibi diğer söylediğimiz ihtiyaçlara bağlı olarak pek çok şey dikkate alınacak. Bizim bunun dışında yürüyen birçok projemiz var. Akhisar’ı biz ciddi biçimde planlamaya programlamaya çalışıyoruz. Bunlar çok denk düştü birbirine. Diğer yürüyen projelerimize katkı sağlayacak. Mesela Akhisar’da yürüyen bir organize sanayi bölgemiz var. Zeytin organize sanayi bölgesi kurma aşamasındayız. Bunlar hepsi yatırımcı açısından birer kriterdir. Buranın sosyal gelişmişliği, gelecek olan yatırımcıları da motive eden ve onları buraya yönlendiren unsurlardır.
Yatırımları tetikledi
Akhisarspor’un bu başarısıyla kentteki diğer işadamlarımızın yeni düşünceleri yeni yaklaşımları oluştu. Zaten bu lig içerisindeki diğer başarılarıyla beraber yavaş yavaş kafada oluşmuştu. Bu şampiyonlukla taçlanınca hızlı biçimde artacak. Sadece takım değil Akhisar da lig atlayacak. Bizim de zaten kent içinde imar planı revizyonumuz var. Sorumluluğumuzun arttığının farkındayım. Şu an bir Süper Lig takımına sahibiz. Türkiye’de olan şeyleri kentimize aktarmakla ilgili bir sorumluluğumuz var. Ama daha önemli olan Süper Lig’de tutunmamız gerekiyor. Kulüp başkanımız, Hamza Hocamız, futbolcularımız bütün kent farklı, bize özgü bir modelle yükselmek istiyoruz. Sahip olduklarınızın üzerine bir şey eklerseniz başarı geliyor. Ama bir şeyi taklit ederseniz, sizde olmayanları yapmaya çalışırsanız bir şeyler kaçınılmaz oluyor. Biz 4 yılda 3 şampiyonluk yaşadık. 4 yıl önce bu takım Üçüncü Lig’deydi. İkinci Lig’e çıktı. 1970 yılında kurulmuş kulübümüz 38 yıl sonra bir lig atladı. 4 yılda başarı hikayesi gösterdik. Demek ki bu bir modelin başarısı. Biz bu modeli korumak istiyoruz. Bunu da daha sonra kendi kendimizi format haline getireceğiz. Ama ne yaptığımızı az çok biliyoruz. İnşallah Allah bizi mahcup etmez Süper Lig’de.”
Saha içinde ve dışında stratejiler hazırladı
Yönetimden futbolculara kadar herkes Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu’nun sadece sahada değil, geri planda da taktik savaşı ve stratejiler geliştirdiğini anlatıyor. Kulüp ve Hamzaoğlu önümüzdeki sezon için de anlaştı. Teknik adam bir yıl boyunca yaşananları şöyle ifade ediyor: “Sezon başı kadroyu kurarken, yönetim kuruluyla ‘Düşündüğüm oyuncu kadrosunu kurabilirsek şampiyonluğa da oynayabiliriz. Ama bunu dillendirmeyeceğiz. Çünkü bu hem takım hem de taraftar üzerinde baskı oluşturuyor’ dedik. Asıl düşüncemiz, en kötü, bu ligde kalıcı olmaktı. Aldığımız arkadaşlarımızın bizi yukarıya taşıyacağını biliyorduk. İlk yarı bittiğinde de bu hedefi aşmıştık.Ancak hiçbir zaman ‘Şampiyon olacağız’ demedik. İçten içe bunu kovaladık.”
Sahaya çocuk parkı istedi
Teknik Direktör Giray Bulak geldikten sonra Rizespor’un tehlike olacağını fark ettiğini de kaydederek, son maçla ilgili neler hissettiğini şöyle dile getiriyor:
“Rize maçı bizi düşündürüyordu. Giray Hoca geldikten sonra iyi çıkış yakalamışlardı. Yaklaşık 6 maç öncesinden ‘Diğer gelenler önemli değil. Rize aşağıdan geliyor’ demiştim. O doğru çıktı. Ancak hiçbir zaman endişe, stres olmadım. Şampiyonluk gidecek psikolojisine girmedim. Arkadaşları da bu psikolojiye sokmamaya çalıştım. Tek amacımız vardı o da iyi oynamaktı. Oyuncularımıza rahat ortam hazırladık. Aslında bu şampiyonluk bir anda olmadı. Uzun süredeki düşünceler sonucu oluştu. Son maçlarda stratejik kararlar aldık. Kimse taraftarı antrenmana almaz ama biz seyircimizi aldık. ‘Bu heyecanı görün’ dedik. Örneğin günlerdir birçok basın mensubu geliyor ama kimse antrenman sahamızdaki oyun parkını sormadı. Türkiye’de ve dünyada olduğunu sanmıyorum. Bu aslında çok önemli bir ayrıntı... Amacım, oyuncuların o parka gözleri takıldığında bunun bir oyun olduğu, kendilerini sıkmaya,kasmaya gerek olmadığını anlatmaktı. Kimi zaman aileleri, çocukları gelerek burada oyun oynadı. Çünkü futbolun bir oyun olduğu unutuldu. Sağ olsun yönetimimiz de her istediğimizi anında gerçekleştirdi.”
Nasıl bir kadro
Teknik Direktör Hamzaoğlu transfer politikalarını anlatırken kadroyu çok fazla değiştirmeyi düşünmediklerini vurgulayarak, şöyle devam ediyor:
“Avrupa’da büyük bir potansiyel var. Orada oldukça başarılı,Türkiye’de oynamak için fırsat bekleyenler var. Onun dışında Süper Lig tecrübesi olan arkadaşlar alabiliriz de, almayabiliriz de. Genç ama ileriki yıllarda Süper Lig’de oynayabilecek bir kadro kurduğumuz taktirde başarılı olacağımıza inanıyorum. Süper Lig yorucu bir maraton olduğu için geniş bir kadro kuracağız ama 25-26 kişiyi aşmayacağız.
Mobil mağazada malzeme yetişmiyor
Akhisar’da her yer bayrak, her yerde coşku var. Bu şampiyonluk coşkusu takımın bayrağından formasına kadar yeşil siyah olan tüm malzemede adeta patlama yaratmış. İlçenin içinde gezen mobil store’da (hareketli mağaza) tüm malzeme tükenmiş. Sipariş yetiştirilemiyor. Satış görevlileri genç kızlardan, ev hanımına kadar herkesin ikişer üçer alışveriş yaptığını aktarıyor.
Amigo Tatü’den mutlusu yok
Taraftar temsilcisi Yalçın’ı, nam-ı diğer Tatü’yü, taraftarların buluşma noktası Hergelen Kahvesi’nde buluyoruz. Kahvenin sahibi Sabret İstek, kahveyi takımın renkleri olan yeşil-siyaha boyanması isteğine, “Şampiyon olunca” sözünü vermiş. Pazar akşamı şampiyonluk sevincinin ardından da bir gecede kahvesini yeşil siyaha boyamış. Amigo Tatü ise ilçenin belki de en mutlusu. 10 yaşından bu yana tribünde olduğunu anlatıyor. Kendilerini tıpkı İzmir’in 35.5’u Karşıyaka gibi 45.5 olarak adlandırıyorlar. Tatü anlatıyor:
“Tüm organizasyonu, konvoyu, yürüyüşleri ben hazırlarım. Tüm taraftarları kardeş olarak görürüz biz. Herkese misafirperverlik gösteririz. Süper Lig’e de bir organizasyon düşünüyorum. Tüm taraftar temsilcilerini, Akhisar’da bir yemekte buluşturmayı düşünüyorum. Hem de biz yeni olduğumuz için tanışmış oluruz. Son maçta başkanlarımız benim burada kalmamı istedi. Ben Akhisar’ı organize ettim. Diğer arkadaşlar tribündeydi. Onlarla da sürekli temas halindeydim. Karşıyaka, Göztepe, Altay, Kasımpaşa, Güngörenli taraftarlar aradı tebrik için. Bir tek Buca ve Manisa aramadı. Biz de zaten maçlarımızı Manisa’da oynamak istemiyoruz. Akhisar’da oynayalım, İzmir’de hatta Balıkesir’de oynayalım ama Manisa’da oynamayalım. Stadı yetiştirsinler. Manisa ile aramızda yıllara dayanan bir husumet var. Bize destek vermezler. Biz çıktığımızda ‘Tavukçu, köfteci takımı çıktı’ dediler.”
TRİBÜN BESTELERİ
Akhisar’da tribün sıkıntısı olduğu dönemde, Tatü arkadaşlarına beste bile yaptırmış. Ve o günden sonra tribünlere heyecan gelmiş. Tatü yeni besteler yaptıracaklarını söyleyerek başlıyor o ünlü tribün şarkılarını söylemeye...
Takım şampiyonluğa oynuyor
Kimse değil farkında
Fark eder mi Akhisar
Akigolar yanında
Aşığız yeşil siyaha
Paylaş