Kruvaziyer turizmi marka kent yapar
ÇANAKKALE; Boğazı’yla, Troia’sıyla, Deniz Zaferi’yle, doğasıyla, Asos’uyla, Kaz Dağları’yla, yöreye özgü bitki örtüsüyle, sağlık turizmine olanak tanıyan potansiyel kaynaklarıyla, aslında marka olmayı çoktan hak eden bir kent.
Türkiye zeytinciliğinin yüzde 10’u burada. Bozcaada’da şarapçılık ilerleme sağladı. Ayvacık ve Bozcaada, turizm açısından önemli. Ezine peynirde Türkiye’de marka olmuş. Çanakkale’de son yıllarda gelişen sektörlerden biri de inşaat.
Antik ve yakın tarih özellikleri, kültür birikimi, tarıma elverişli toprakları, su ürünleri ve doğal güzellikleriyle Türkiye ortalamasının üstünde bir düzeyde olmasına rağmen; yeterli gelişimi sağlayamamış bir kent olan Çanakkale’nin bugüne kadarki en büyük handikapı, ulaşım zorluğuydu.
Çanakkaleliler uzun yıllar, hep ulaşımda en şanssız il olduklarını söyledi. İstanbul’la bağlanmak için Boğaz’a köprüyü, tüp geçidi, çevre iller için de duble yol bağlantısını bekledi. Denizyolu ve havayolu ulaşımının kolaylaşmasını diledi.
Çanakkale bu ulaşım sorununu çözmeye başlamış görünüyor. Deniz ve havayolunda gelişmeler var. Duble yolların tamamlanması çok uzak değil. Kepez Limanı’nın faaliyete geçmesinden sonra ticari ilişkilerde olumlu ilerleme kaydedilmiş.
Binlercesi neden gelmesin
Çanakkale’de iki günlük görüşmelerimizde öne çıkan yeni iki proje dikkat çekici. Bunlardan biri 3 -4 bin kişilik yüzen şehirlerden yararlanmak için kruvaziyer limanı. Diğeri de bir yat limanı. Boğaz’dan kruvaziyer gemileri geçip gittikçe, işadamları ve kentin yöneticileri, “Neden binlerce turist Çanakkale’de de zaman geçirip, para harcamasın?” diye soruyor.
Bu soruyu soranlardan biri de Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin. Engin, “Fırsatlarımızı projelere dönüştürüp kent dinamikleriyle hayata geçiriyoruz” diyor ve devam ediyor:
“608 kapasiteli yat limanı sürecini başlattık. ÇED süreci ardından valilik, GESTAŞ, belediye, ÇTSO ve vakıf ortaklığında Çanakkale Yat Limanı ihaleye çıkacak. Çanakkale, boğazdan geçen yatların uğrak noktası olacak. Proje Çanakkale turizmine kalıcı katkı sunacak. Türkiye turizminden hak ettiğimiz payı almak ve Çanakkale’ye 365 gün turizm geliri kazandırmak için kent merkezine kruvaziyer gemilerin yanaşmasını sağlayacak bir iskele de yapılsın istiyoruz. GESTAŞ’ın proje çalışmasını başlattığı kruvaziyer iskelesi tüm donatılarıyla maliyeti 10 kilometre duble yol maliyetine eşit. Yatırım bedeli 18 milyon lira. Kente kazandıracaklarıyla kendini üç ayda geri ödeyecek bir proje. Kruvaziyer iskelesi sadece kentimiz esnafına yılda 60 milyon dolar kazandıracak. Troya destanı 300 bin turiste sunularak dünyayla kucaklaşacak. Kruvaziyerlerle Çanakkale, turizmde marka bir kent olacak. Çanakkale bu konuda bir gün bile kaybetmemeli. TSO olarak Çanakkale’nin gelinip kalınan bir kent olmasını istiyoruz. Karayollarımız bitmek üzere. Deniz ulaşımını yat limanı ve kruvaziyer iskelesi çözecek. Hava ulaşımı ise valilik, belediye ve odamızın aylık 25 bin liralık desteği ile gerçekleşiyor. Bu nedenle hava ulaşımını sürekli kılacak alternatif yaratma çabasındayız. Çanakkale’de kendi hava ulaşım filomuzu kuracak ortaklıklar üzerinde çalışıyoruz. Bütün bunları yan yana getirdiğimizde Çanakkale turizm, lojistik, ticaret, eğitim konularında geleceğine büyük bir adım atmış olacak.”
Yedi işadamı bir araya gelince Leader Çanakkale denize açıldı
Çanakkale, denizle ilişkisini artırmaya çalışırken, yedi işadamının bir araya gelerek oluşturduğu girişimse kente heyecan veren işlerden biri. Çanakkale Girişimci İşadamları ve Sanayicileri Derneği üyesi yedi işadamı bir araya gelerek ‘Çanakkale Ayna Denizcilik A.Ş.’yi kurmuş ve “Leader Çanakkale” adlı gemileri denizlere açılmış. Gittiği limanlarda Çanakkale adını duyuran gemi, dünyanın en iyi değerlendirme sınıfı olan Japon Class´ta bulunuyor. 7000 dWt kapasiteli geminin amblemi de Truva Atı... Hakan Sezen, Mert Mildon, Dr. Hakan Çetin, Fahrettin Ersoy, Sait Ali Karaman, Aydın Alaftan ve Levent Karaca’dan oluşan girişim grubunun hedefi ikinci gemiyi de almak. Yaptıkları yatırımla hem şehir, hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı, ortak iş yapma kültürüyle yeni projeleri de hedefliyorlar. İkinci, üçüncü işbirliği projelerinin çok yakında geleceğini söylüyorlar. Turizm ve inşaat yatırımlarına da hazırlanıyorlar. ÇAGİAD girişimcileri de kruvaziyer ve yat limanı projelerinin mutlaka hayata geçmesinden yana.
Gemiler de iskele de çehresini değiştirdi
Kentte deniz ulaşımıyla ilgili en önemli yüklerden birini GESTAŞ üstleniyor. GESTAŞ aslında el sanatları ürünleri için kurulan bir şirket. Ancak şimdi deniz taşımacılığını sürdürüyor. 2006’da yola çıkan şirket, kentte sorun olan ve karşı kıyıyla ada bağlantılarında aksayan yolcu taşımacılığını da rahatlatmış. Asya ile Avrupa’nın birbirine bağlanmasında da önemli bir ulaşım görevi üstlenen GESTAŞ, yenilenen Çanakkale İskelesi’yle kentin de çehresini değiştirmiş. GESTAŞ Genel Müdürü Hasan İlhan Yürükçü, 12’si büyük 5’i küçük ölçekli olmak üzere 17 gemileri olduğunu söylüyor. Adalara ulaşımın rahatlamasıyla birlikte gidiş, gelişlerin arttığını vurguluyor. “Çanakkale’ye çok büyük katkı sağladık. Şehir değişti. Özellikle içinde terminal binası, dört tuvaleti, yolcu bekleme salonu ve büfesi olan yeni iskele, büyük emekler sonunda tamamlandı. Tesisimiz modern görünümü ile Çanakkale’nin adına yakışır şekilde yapıldı. Deniz ulaşımındaki talep ve beklentileri tespit ederek sunduğumuz hizmetleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Örneğin geçmiş yıllarda Çanakkale-Bozcaada ve Gökçeada seferleri kötü hava koşulları nedeniyle çok sık sekteye uğrardı. Ancak biz bu hatlarda kış aylarında kullandığımız gemileri, hava koşullarına göre seçtik. Artık adalarla geçiş aksamıyor. İptal edilen sefer sayısı yılda üçü dördü geçmez” diye konuşuyor.
Konut yatırımları hız kazanmış
Çanakkale’de gelişen sektörlerden biri inşaatçılık. Kent yeni inşaatlarla büyüyor. Üniversitenin ve özellikle emekliler için rahat yaşanılabilir bir kent olmasının etkisi büyük. Üstelik Çanakkale’de de boğaz manzarasında oturma şansına sahip olduğunu düşünenlerin sayısı az değil. Hem de İstanbul’a oranla dörtte bir fiyatına ev sahibi olunabiliyor. Yatırım için gelip, Çanakkale’de ev alıp yaşamaya çalışanların sayısı da fazla.
Dolayısıyla bu değişimlere paralel olarak kentte yeni konut yatırımları hız kazanmış. Çanakkale’de biten ve inşaatı süren onlarca konut projesi var. Ancak, şehrin ilk “konsept” ve “lüks” projelerinin mimarı Plast&Form. Plast&Form bir aile şirketi. Hakan Vural ve mimar eşi Özlem Vural yönetiyor.
Sanatsal çarpıcılık
Hakan Vural, “Bizim projelerimizle ilk defa buraya, Çanakkale dışındaki illerden yatırım amaçlı gelenler oldu. İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer birçok ilden gelenler Çanakkale’de ev sahibi oluyor. Bunda, Çanakkale’nin geliş-gidiş noktası olması önemli rol oynuyor. Projelerimizi “geçerken” gören yatırımcılar, daha sonra ev almak için bize geliyor. Bu arada yatırım için gelip, ev alıp yaşamaya başlayanların sayısı hiç de az değil” diyor. Şirketin Güzelyalı’da 40 bin dönüm alana inşa ettiği Pamira Su Park Evleri ise en dikkat çekici projesi... Kentin ilk malikaneleri burada inşa edilmiş. Almina Suites projesi ise tam anlamıyla sanatsal bir çarpıcılıkta. Sitenin önünde üç heykel yer alıyor. 350 metrekare büyüklüğünde bir havuzu olan Almina Suites’te evlerin terasları bu havuzun üzerinde yer alıyor. Böylece terastan havuza girilebiliyor. Evler, 170 metrekare kullanım alanına sahip.
DENİZ SİPAHİ'NİN ÇANAKKALE İZLENİMLERİ İÇİN TIKLAYINIZ
