İlk önemli ziyaret Moratti’ye

Spora da her zaman ilgisi olan Özgener, Altay’da dört yıl yöneticilik yaptı. 2008’de Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na getirilen Mahmut Özgener, Haziran 2011’e kadar bu görevde bulundu. Özgener şimdi ise çok farklı bir kulvarda, İzmir’in EXPO 2020 adaylık sürecinde dümenin başında, EXPO 2020 Yürütme Komitesi Başkanı... Mahmut Özgener, bu göreve getirildikten sonra ilk kez Hürriyet Ege’ye konuştu ve birbirinden çarpıcı açıklamalar yaptı.

Logo tartışması gereksiz

EXPO 2020 logosu çok konuşuldu. Beğenenler, eleştirenler oldu. Bu tartışmalarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Bir logoyu herkesin beğenmesi mümkün değil. Öyle bir logo bugüne kadar yapılamadı, yapılamaz da. Her logo için bu geçerli. Dünyanın en büyük organizasyonu Londra Olimpiyatları’nın logosu da çok tartışıldı, tartışılmaya da devam ediyor. Beğenenler de oldu, beğenmeyenler de. Ama genel olarak baktığımız zaman, logonun büyük bir kesim tarafından beğenildiğini gördüm. Bir logo tartışmasının bu kadar uzamaması gerektiğini düşünüyorum. Yürütme Komitesi toplantısında da değişik alternatifler önümüze geldi, herkes fikrini söyledi. Sonra ben, valimizin, büyükşehir belediye başkanımızın görüşlerini aldım. Bir sonraki toplantıda bugün kullandığımız logo üzerinde karar kıldık. Vali Bey de, EXPO sürecinin ayrılmaz bir parçası olan Büyükşehir Belediyesi’nin Başkanı ve komite olarak bir beğenide bulunduk. O kararı aldık. Artık biz diğer işlerde yol almaya bakalım.

Başkan geri planda değil

Tam da Büyükşehir Belediye Başkanı demişken... Aziz Kocaoğlu’nun bu sefer EXPO’nun dışında kaldığı yönünde görüşler var. Aziz Kocaoğlu, 2020 sürecinde geri plana mı itildi?
- Başkanımızın geri plana itildiği fikrine katılmıyorum. Yürütme Komitesi Başkanı ve tüm üyeleri olarak biz, tüm önemli konularda sürekli kendisini bilgilendiriyoruz. O da fikirlerini bizimle paylaşıyor. Bir geriye atılma görmüyorum. Bundan sonraki süreçte de bunun aynı şekilde devam edeceğini belirtmek isterim. Üstüne basa basa tekrar ediyorum, Büyükşehir Belediye Başkanımızın sadece adaylık sürecinde değil, inşallah kazandığımız takdirde bu sürecin ayrılmaz bir parçası olması gerçeğini hiçbir zaman gözardı etmeyeceğiz, unutmayacağız.

Tecrübelerini dinleyeceğiz

Takvime baktığımız zaman, öncelikli neler var programınızda?
- İlk ziyaretimizi yapmamız gereken mercinin BIE Genel Sekreterliği olması gerektiğini düşündük. Öncelikle bir tanışma, fikirlerimizi, görüşlerimizi karşılıklı olarak paylaşma ziyareti olması lazım. 3 Şubat’ta oraya gideceğiz. Ama ondan sonra ilk ziyaretimiz EXPO 21015’te yarışı kaybettiğimiz Milano Belediye Başkanı Moratti’ye olacak. Hem 2015 adaylık sürecinde yaşadıklarını, tecrübelerini hem de kazandıktan sonraki hazırlık sürecini dinlemek için. Ondan sonra da tabii ki bizim çok yoğun lobicilik faaliyetlerimiz olacak.

Lobicilik faaliyetlerinde nasıl bir yol izlemeyi planlıyorsunuz?
- Geçen adaylık deneyiminden daha zorlu bir süreç önümüzde. O zaman tek bir adaya karşı mücadele ederken, şimdi dört rakip var. Onların neler yaptıklarını takip ediyoruz. Hiç şüphesiz ki onlar da bizim neler yaptığımızı... Bu çok önemli bir stratejik yarış. Önemli stratejik adımların atılması gereken bir yarış. Belki ziyaretleri, yeni aday kazandırma gibi konuları kimi zaman gizli tutacağız. Tabii ki her şeyi kapalı kapılar ardında yapacağız düşüncesi de çıkmasın. Sayın valimiz de lobicilik faaliyetleri için her kurumun katkıda bulunabileceğini açıklamıştı. Bu faaliyetlerde bulunmak isteyen herkese kapımızın açık olduğunu belirtmek isteriz. Çünkü bu kadar geniş bir delege ağının olduğu her yere bizim yetişmemiz zor.

İzmirliyi bilgilendireceğiz

İzmirliler 2015’teki EXPO heyecanını kaybetti, başka şeyler var gündemde. İzmirlileri de katmak için neler yapacaksınız?
- Aslında 2015 sürecinde, ben de bu işin dışında olan bir İzmirli olarak o heyecanı pek fazla yaşadığımızı söyleyemem. Bu benim şahsi görüşüm. 2020 sürecinde üzerine basa basa söylediğim konulardan biri de bu. Şehri bilgilendirmemiz, desteğini, heyecanını arkamızda hissetmemiz lazım. İzmirli’nin EXPO konusunda yeteri kadar bilgili olmadığına inanıyorum. Önceliklerimizden biri de bunu mümkün olduğu kadar sağlamak olacak. Kazanmak için sadece lobicilik yapmak önemli değil. Hem adaylık hem de kazandıktan sonrası için bu şehrin heyecanını, organizasyonu sahiplenmesini görmelerinin de önemli olduğuna inanıyorum. O konuda da adımlarımız olacak.

İlk etapta hangi adımları atacaksınız?
- Tüm sivil toplum örgütleri ve üniversitelerden bizleri memnun eden bir ilgi, yardım isteği var. Örneğin, bugün tüm üniversitelerimizin rektörleriyle bir yemek yiyeceğiz. Tema sağlık. Hem tema hem de gönüllü düzeyinde ne fayda sağlanabiliri konuşacağız.

İnciraltı için yasa lazım

Tüm bunlar kadar yerin belirlenmesi de EXPO için önemli. İnciraltı’nın planlanması yetişecek mi?
- Geçmiş adaylık sürecinde de önemli dezevantajlarımızdan biri bence oylama anında bile yer sorununu çözmemiş olmamızdı. Kısa bir sürede bu konuyu çözmemiz gerekiyor. Başkanımız basın toplantısında belediyenin bu konuda yapmış olduğu hazırlığı bizimle paylaştı. O hazırlığı en kısa zamanda değerlendireceğiz. Sorunsuz halletmenin en önemli yolu bunu bir kanunla çözmek. Ankara ziyaretimizde bakanlarımıza konuyu arz ettiğimizde onların da hemfikir olduğunu memnuniyetle gördük. Bence kısa sürede bir kanun çıkarılması şekliyle çözümlenmiş olacak.

Kendimizi şanslı görüyoruz

Kazananın belirleneceği 2013’teki oylama sonucuyla ilgili işin içine girdikten sonra neler hissetmeye başladınız?
- Bir şey söylemem doğru değil. İyimser bir tablo çizersem popülizm yapmış olurum. Daha işin başındayız. Bugünden, ‘Biz kazanacağız’ dersem doğruyu söylemiş olmam. Bir önceki dönemin tecrübesiyle bu süreçte kendimizi avantajlı görüyoruz. İyi bir ekip oluşturduk, geçmişin deneyimlerinden iyi dersler çıkardık, geçmişe göre çok daha büyük bir kesimin birlik halinde hareket etmesini sağlayacağız. Dolayısıyla kendimizi bu süreçte şanslı görüyoruz.

Diğer ülkeleri nasıl görüyorsunuz?
- Sağlık temamızı binlerce yıllık tarihimiz, kültürümüz, coğrafyamız ve yaşam biçimimizle destekleyebiliyoruz. Rakiplerimizin temaları bize göre çok daha soyut kalıyor. Biz daha avantajlıyız. Geçen dönemle aynı temamız var ancak aynı şeyleri birebir konuşacağız demek değil. Bir önceki yarışmada 2015, üç yıl sonrası için hazırlık yaptık. Şimdi 2020, yani sekiz sene sonrası için çalışacağız. Çok daha yaratıcı fikirlerle kendimizi anlatmamız, lobiciliğimiz ona göre yapmamız, bu alanın sadece organizasyon süresince değil, bittikten sonra da şehre neler katabileceği konusunda da yaratıcı olmamız lazım.

İşler ikinci planda artık tek gündem EXPO

Bundan önce Futbol Federasyonu Başkanlığı yaptınız. Şimdi de EXPO’da yoğun bir tempo sizi bekliyor. Oysa sizin işadamı kimliğiniz de var...
- İşler ikinci plana atıldı. Çok büyük bir sorumluluk verildi. Ben de bundan gurur duydum. Her şeyden önce yaşadığım şehre hizmet etme şansını buldum. İşimiz, ailemiz önemli ama böyle bir sorumluluk verildiği takdirde, verenlere ve bu şehre karşı benim bir sorumluluğum var. Önceliğimiz bu kente bu çok önemli organizasyonu kazandırmak. Bizim bir tane gündemimiz var o da EXPO.

Gençler avantajımız

İzmir için EXPO neden önemli?
- Aslında İzmir’in değil, Türkiye’nin de projesi. Eğer uluslararası  alanda tanınan, bilinen bir ülke olmak istiyorsanız, olimpiyatlar, futbol, festivaller, müzik gibi bazı platformlarda olmanız gerekir. EXPO da böyle bir platform. İzmir pırıl pırıl ve dinamik gençliğe, genç nüfusa sahip bir kent. Bu genç nüfus, bu tip organizasyonları alabilmek için çok büyük avantaj. EXPO’yu İzmir kazanırsa altı ay boyunca dünyanın buluştuğu bir kent olacak. Bunun da İzmir gençliğinin geleceği açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Shangay 2010’da 250 ülke yer almış. 73 milyon kişi gezmiş. Bazı günlerde 1 milyon ziyaretçi sayısına ulaşılmış. İzmir’in markaları, gençleri, işadamları kendini dünyaya tanıtacak.