Banu Şen

Umudumu hiç yitirmedim??

8 Kasım 2011
Büyükşehir’e yönelik operasyon kapsamında tutuklanan ve halen Bergama Cezaevi’nde yatan Genel Sekreter Pervin Şenel Genç ilk kez konuştu.

ETRAFTA bayram hazırlığının sürdüğü günler... Bergama’dayız. Sokaklardaki bayram telaşının tersine bir o kadar sakin adliyenin merdivenlerini çıkıyorum, aceleyle. Cumhuriyet Savcısı’nın kapısını çalıyorum. Tutukluluğu  altı ayı bulan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç’i ziyaret etmek, aylardır belediyeye gönderdiği birkaç bayram notu dışında, uzun cümleler duyurmak niyetindeyim. Ama adliyeden ellerim boş dönüyorum. Yönetmelik gereği özel izinlerin kaldırıldığını öğreniyorum. Tek çare, avukatı Attila Ertekin aracılığıyla soruları göndermek oluyor. Küçük bir not kağıdı, Bergama M Tipi Kapalı Cezaevi’nin demir kapılarından içeri giriyor. İçerideki hüzünler, umutlar, üç sayfaya sığıp, iki saat sonra bize ulaşıyor...?Okurlar takdir etsin??Bu operasyonu kamuoyunun bazı kesimleri gibi siz de siyasi buluyor musunuz? Başka bir belediyede görev yapıyor olsaydınız, aynı görüşmeleri yapmış, aynı adımları atmış olsaydınız yine cezaevinde olur muydunuz??- Bu konudaki düşüncelerimi dava sonuçlanınca açıklamayı daha uygun buluyorum. Ancak bizim ve bizim gibi tutuklu bulunanların uzun süre yargı önüne çıkmaması sonucu, tutuklamanın peşinen bir ceza haline geldiğini düşünüyorum. Bu durumun siyasi olup olmadığını ise okurların takdirine bırakıyorum.??Dosyadaki kısıtlılık kararı savunma hakkınızı ve suçunuzu, hatta delilleri öğrenme hakkınızı da kısıtlıyor. Ne düşünüyorsunuz??- Baştan beri, en sıkıntılı olduğumuz konulardan biri bu. Yargılamada evrensel bir kaide olan masumiyet karinesi yok edilerek bizden masum olduğumuzu ispatlamamız isteniyor. Kısıtlılık kararı, savunma hakkını hiçe sayan bir uygulama. Neyle suçlandığını bilmeyen bir insanın kendi lehine olan bilgi ve belgeleri sunması da mümkün olmuyor. Bir istasyonda bir tren bekliyorsunuz, ancak bu trenin ne zaman geleceği, nereye gideceği, ne zaman hareket edeceği size söylenmiyor.

Umudumu hiç yitirmedim??
Peki tüm bunlar umudunuzu, inancınızı kısıtlıyor mu??- Başından beri ne umudumu, ne inancımı yitirdim. Yaptıklarımın doğruluğundan eminim. Bunlar zaten devletin diğer denetim mekanizmalarının incelemeleriyle de kanıtlandı. Bu dosyada örgüt yönetmek suçuyla ben ve örgüt üyesi suçlamasıyla belediyede çalışan arkadaşlarımız tutuklandı. Belediye zaten kendi işleyişi itibariyle kamusal ve örgütsel yapısı olan bir kurum...??Üst düzey bürokratsınız... Cezaevi koşullarının, buranın şartlarının oldukça ağır olduğunu özellikle de ilk günler oldukça sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Neler yaşadınız??- İnsan her türlü koşulda yaşamaya alışabilen bir varlık. Ancak burada en çok çaresizliği hissediyorsunuz. Şahsen burada kendimi esir gibi hissediyorum. Ama bunu bir tatil gibi değerlendiriyorum. Belki erkek olsaydım askerlik nedeniyle koşullara daha çabuk alışırdım.?Yalnız hissetmiyorum??Sizi çok sayıda belediye görevlisi ziyaret etmek istemiş...?- Hepsine çok teşekkür ediyorum. İlk günden beri bu kadar sevildiğimizi ve desteklendiğimizi bilmek çok güzel bir duygu. Bu durum özlemimizi daha çok artırıyor. ??Tahliye edilen Serpil Keskin ve kardeşiniz Nagehan Genç’e cezaevinde hep destek olmuş, güç vermişsiniz. Onlar tahliye olduğunda ne hissettiniz??- Kendimi hafiflemiş hissettim. Hem onların özgürlüklerine kavuşmuş olmaları hem de bu karanlık tablonun içinden bir ışığın doğması, hepimizi mutlu etti. Bizi en çok üzen şeylerden biri Serpil’in bir anne olarak burada çırpınışlarıydı.??Umudunuz arttı mı? Onlar gidince yalnız kaldınız mı??- Onların tahliyesi benim bu davaya bakış açımın doğruluğunu ortaya koydu. Onların gitmiş olması tabii ki beni bir yalnızlığa sürükledi. Ancak bu hukuki mücadele bana büyük bir moral destek oldu. Şu anda kendimi yalnız hissetmiyorum. En yeni belediye çalışanlarından bile mektup alıyorum.

Bizlere de emsal olmalı??Deniz Feneri gibi bazı davalardaki tahliyeleri görünce ne düşünüyorsunuz??- Bu davadaki tutukluların tahliye edilerek tutuksuz yargılanmalarına karar verilmesi sevindirici. Bu tahliye kararında vurgulanan şey, uzun süreli tutuklamaların cezaya dönüşmüş olması durumu. Hukuki eşitlik gereğince bu tahliye kararının bizim için de emsal teşkil etmesi gerektiği düşüncesindeyim. ??Büyükşehir Belediye Başkan Aziz Kocaoğlu sizi sık sık ziyarete geliyor. Neler hissediyorsunuz??- Başkanımız ve eşi Türkegül Hanım muntazam ziyaretimize geliyor. Kendilerine şükranlarımı iletmek istiyorum. Bu durum onların bize olan güvenini ortaya koyuyor. Bu kadar yoğun temponun içinde başkanımızın bizi yalnız bırakmaması en büyük moral destek oluyor.
Özgürlük en büyük değer??Bu ikinci bayram... Geçen bayram da bu bayram da belediyedeki mesai arkadaşlarınıza not gönderdiniz. Bu bayram neler hissediyorsunuz? ?- Maalesef ikinci bayramı da burada geçiriyoruz. Sevdiklerimden ve çevremden ayrıyım. Ancak buradaki insanlarla da bayramda birlikte olmak değişik bir duygu. Herkese özgür bayramlar diliyorum. Çünkü özgürlük sahip olduğumuz en büyük değer.??Sizin başka söylemek, eklemek istedikleriniz var mı??- Bu durumun geçici bir süreç olduğuna inancımı hiç yitirmedim. Her şeyin bir sonu vardır. Tek amacım buradan sağlıklı bir şekilde çıkarak en kısa zamanda görevimin başına dönmek. Zaten operasyonun başından beri suçsuzluğumuza olan inancımızın doğruluğu yargılama sonucunda da ortaya çıkacak. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde tüm çalışmalar kanun menfaati gözetilerek, yasalara uygun şekilde yapılıyor. Bildiğimiz yolda devam edeceğiz. Bir şey daha eklemek istiyorum... Avukatım Atilla Ertekin’e de teşekkür ediyorum. Beni burada sürekli ziyaretleriyle hiç yalnız bırakmıyor. Onun gençliğinin yanındaki tecrübesi bana enerji ve heyecan veriyor.

Yazının Devamını Oku

‘Kaçakları yıkacağız' sözü İzmir'i de bağlar

7 Kasım 2011
Ankara'dan birçok soruna ilişkin müjdeli haberlerle dönen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, oy kaybetme kaygısı gözetmeden hükümetle uyum içinde çalıştıklarını vurguladı. BİRAZ umut, biraz müjde, biraz da hüzün veren bir röportaj oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmirlilere bayram müjdeleri verirken; hükümetle işbirliği içinde çalışmalarından trafik sorununa, CHP'deki çalkantılardan bayramlarda ne hissettiğine kadar pek çok konuda ilginç tespitler yaptı.

Statla ilgili Ankara'da bakanlıkta görüşmeleriniz oldu. Ancak detaylar konusunda bir açıklama yapmadınız. Detayları anlatabilir misiniz??
- Bu konuyu ilk konuştuğumuz o dörtlü görüşmeden bir ben kaldım. Gençlik ve Spor Bakanı değişti. Federasyon Başkanı değişti, genel müdür değişti. Ben de gittim bunu Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'a olduğu gibi arz ettim. Ondan sonra da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Bey'e... Dolayısıyla ikisi de gündemine aldı. İkisi de stadın yapılması konusunda olumlu. Hatta Suat Kılıç Bey, ‘Müştereken yaparız' dedi. Çalışmalarını yapıp dönecekler. Karşıyaka'nın beklentisinin çok yüksek olduğunu biliyorum. Sanıyorum bayramdan sonraki günlerde detayları belli olur.??

İnsansız otopark??

Bugünlerde yine sıkıntı yaşanan trafik sorunu var. Metro sona yaklaştı, raylı sistem devrede. Ancak trafik sorunu devam ediyor... ?

- Kent merkezinde otopark yeterli değil. Ama mevcut otoparklar da boş. Şimdi Hocazade'de bir otopark yapıyoruz. Türkiye'de ilk; insansız, bilgisayarlı... Birçok otopark projemiz var. Otopark kullanma alışkanlığımız çok zayıf. Disipline etmek gerekiyor. Mesela Hatay Caddesi'nde, inşaat sırasında alışıldığı gibi iki-üç sıra park ediliyordu. Bir gün oradan geçtim. Sonra emniyet müdürlüğü ve ekiplerimizle bir çalışma yaptık, rahatlattık. Birlikte uyum içerisinde çalışırsak (ki zaten öyle) trafiğin çok daha rahatlayacağına inanıyorum. Tabii ki yollar yapılacak, tramvay ihalesi için bayramdan sonra kredi anlaşması yapacağız.??

Üç bakan üç müjde

Bunların dışında İzmirlilere vereceğiniz bir bayram müjdesi var mı??- Bunların hepsi müjde. Mesela Ankara'da üç bakanla görüştüm. Sabah Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'la kent dönüşümüyle ilgili konuları görüştük, çok verimli geçti. Sonra Gençlik ve Spor Bakanı'mızla stat konusunu görüştük. O da olumlu... Akşamüzeri de Binali Bey'le İzmir'in acil konularını görüştük, destek istedik.??

Hangileri???

- Acil olan tüm konuları görüştük. Uçan Yolu, tramvayı konuştuk... Buca tramvayında onların bir hattı var. O hattı onların tamamlamasını konuştuk. ‘Ortak yapalım mı' dedik. Halkapınar'da Devlet Demiryolları'nın kullanmadığı bir arazi var. Gıda ve İnşaatçılar Çarşısı'nın trafiğinin çok elzem düzenlenmesi gerekir. ‘Bize kiralarsanız, o problemi düzelteceğiz ve Arapderesi üzerine köprü yapacağız' dedik.??Görevimiz hizmet etmek??Hükümetle bu kadar işbirliği yapmanızın eleştirilebileceğini ya da ‘Seçimde onlara yarar sağlarsa' diye düşündüğünüz oluyor mu??- Yarasın, yarasın... Kim iş yaparsa onun işine yarasın. Seçim ayrı. Seçim altı ay kala başlar, seçim akşamı biter. Seçim hesabıyla, siyasi hesapla İzmir'e hizmet etmeyecek miyiz? Hükümet hizmet etmeyecek mi? Hizmete karşı mı çıkacağız? Bizim görevimiz, İzmir'e hizmet etmek. Bunu hep beraber yapacağız. Kim kente bir çivi çakarsa onun yanındayız. Hükümetle yerel yönetimler et tırnak gibidir, ayrılmaz. Bu çerçevede görev yapıyoruz. 

‘Kaçakları yıkacağız' sözü İzmir'i de bağlar

Van depremin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklaması oldu. “Kaçakları yıkacağız” dedi. İzmir'i de yıkıp yeniden yapmalı mıyız??- O, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı. İzmir de, verdiği tüm beyanatlarda, diğer illerimiz kadar işin içerisinde. Biz de zaten kent dönüşümü, yenilemesi konusunda hem yoğun çalışıyoruz hem de birçok dosya hazırladık. Kentin ileriye dönük sürdürülebilirliğini de ön plana tutarak yenilemeye tabii tutulacak bölgelerde yerinde yenilemeyle imarların yapılması gibi konularda çalışmalarımızı yapıyoruz. Bakanlığa bölgeleri verdik. Biz de başlarız. Bakanlık da başlar. Elbirliğiyle ne kadar sağlıksız konutu yenilersek, hem merkezi hükümetimiz hem de biz o kadar görevimizi yapmış oluruz.

Partideki sıkıntılar büyümeden geçiştirildi

İzmir CHP bir türlü durulmuyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz??
- Partide çok büyük bir değişim yaşandı. Bu kadar büyük dönüşüm hangi kurumda yaşanırsa yaşansın mutlaka ayrılıklar, kamplaşmalar getirecektir. Başta sayın genel başkanımız olmak üzere herkese düşen görev, süreci birleştirici tamamlamaktır. Belediye başkanlarımızın sekizinin bize karşı tavır içerisinde olması, il kongresi için imza toplanması gibi süreçler partinin deneyimi içerisinde büyümeden en hafif şekilde geçiştirildi. Bu da partideki siyasi dengenin varlığını gösteriyor. Bize de ileriye dönük umut veriyor.

Çocukluğumdan beri her bayram içim burkulur

Bu bayram sizin içinizi burkan bir şey var mı??
- Her bayram içim burkulur. Zevklidir; dostlar, akrabalar, büyükler ziyaret edilir ama çocukluktan beri her bayram içimde mutlaka bir burukluk vardır. Alınamayan, yetişemeyen şeyler vardır. Bu bayram daha da burkuldu içim. Terör, şehitlerimiz, deprem... Ama dini bayramlarımız ve dinimiz bize iyi insan olmayı öğretiyor. Emir böyle. Bizim de bu bayram günlerinde ‘Ne yaptık' diye kendimizi dinlememiz, bir özeleştiriye tabii tutmamız, kendimize çekidüzen vermemiz gerekli. Umarım herkes bunu yapar. Bu bayram da Türkiye'de dayanışmanın, barışın tesis edilmesi için yararlı olur diye düşünüyorum.
Yazının Devamını Oku