Ruhu yaşlanmayana her gün bayram

Biliyorum. 60’ımı devirdikten sonra bedenim yaşlanmaya başlayacak, sesim, ellerim, yanaklarım, saçlarım. Ama ruhum. Ah o ruhum. “Kalk gidelim, ne duruyoruz” diyecek, yaşlı bedenim “halt yeme, otur” diye cevap verecek. İt dalaşı ruhum kazanacak ve ben kendimi yine yollarda bulacağım. Biliyorum içimdeki pervasız 21 gramlık*, hep 21’inde kalacak.
Bazı ruhlara söz geçiremiyor hayat. Türlü dert sarabiliyor başına, ne bileyim hastalık veriyor. O da olmadı parasız bırakabiliyor. Yakınlarını, en sevdiklerini hop öbür dünyaya alabiliyor. Sonra “zaman” çıkıyor saklandığı yerden. Sabırla bekleyip yaraların soğumasını sağlıyor. Hiç bir yara geçmiyor. Ama sen deşmedikçe acımıyor da.
İşte tam bu noktada kararsız kalıyorum ben. Hiç bir zaman yaşlanmayan, acılara göğüs geren, kendi derdini bitirip de bir de elalemin derdine koşan, daha ilk notada ya da kapı gıcırtısında içi kıpır kıpır olan, hep koşan, hiç durmayan ruh iyi de yaşlı bedenine söz geçirmeye çalışan ruh kötü mü?
Bunu zaman gösterecek. Bildiğim tek şey 20’sinden beri hayatımda her şeyin değiştiği, içimde hiç bir şeyin değişmediği. Bir tek kutladığım bayramlar değişti.
23 Nisan’da Halit Kıvanç’ın sesi ile başlayan coşkulu hayat; 19 Mayıs otobüsünde, stadyumdaki törene giderken ve içimden bir aydır çalıştığımız koreografiyi tekrar ederken hep devam etti. Evet yorucuydu, zordu, sıcaktı, terdi, emekti 19 Mayıs’lar ama güzeldi de. İyi ki yaşamışım.
Her şey gibi bayram kutlamaları da biçim değiştiriyor. Eğer gerçekten İzmir’in yaptığı gibi tüm haftaya yaymayı becerebilirsek, konserler, gösteriler, spor müsabakaları, fener alayları ile 70’den 70’e coşku ile kutlamayı başarabilirsek neden değişmesin?
O zaman belki 19 Mayıs tatil olmaktan çıkar da bayrama dönüşür. Stadyumları değil, meydanları doldururuz. Kimse bize bayramınızı kutlamayacaksınız demiyor ki aslında, bayramlarımızı hatırlamamız için fırsat yaratıyor.
Daha bir sürü 19 Mayıs’lar olacak. Ve biz hep “kutlamaya” devam edeceğiz.
Bu vesile ile 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor bayramınız kutlu olsun.
Hayat dursun, şenlik başlasın.

FİLM
Hong Kong Film Panorama başladı
İzmir Sinema Derneği, sinemaseverlere Hong Kong’un yükselen sinemasından yedi filmlik bir seçki sunuyor. Gösterimler dün başladı, 24 Mayıs’a kadar İzmir Sineması’nda gerçekleştirilecek. Seçkide; Berlin Film Festivali’nden Kristal Ayı ödülüyle dönen 2010 yılında Çin’in en iyi 10 filmi arasına giren “Gökkuşağından Yankılar”, Hong Kong Film Festivali Ödülleri’nde en iyi film seçilen “Efeler” ve Hong Kong edebiyatında önemli bir yer tutan Liu Yichang’ın 1963 tarihli romanından uyarlanan “Akşamcı” yer alıyor.

SERGİ
Bisiklet sergisini kaçırmayın
Tarihi Havagazı Fabrikası’nda, bisikleti sevdirmek ve daha geniş kitlelere yaymak amacı ile Mustafa Albayrak, Mazlum Erantgil, Fırat Neziroğlu, Accell Bisiklet A.Ş. ve İzmir Büyükşehir Belediyesi katkısı ile sergi açıldı. Sergide birbirinden güzel bisiklet fotoğrafları, bisiklet tabloları ve antika bisiklet modelleri yer alıyor. Yarın saat 19.00’a kadar ücretsiz gezebilirsiniz.