Kuzey Ege kaçış rotası - Adatepe

ADATEPE

BİR çam ormanının eteklerinde, zeytin ağaçları ile bezeli, tüm haneleri Selçuklu, Osmanlı ve Rum taş mimarisi özellikleri taşıyan, girişindeki vadide Zeus Altarı’nın olduğu 208 haneli bir köy düşünün. Şimdi gözlerinizi açın, Adatepe’desiniz. Köy, Ege Denizi’nin doğu kıyısında, İda (Kaz) Dağı’nın batı yamaçlarında, Edremit Körfezi’nin kuzey ucunda. Yerleşim neredeyse antik çağlarda başlamış, İliada destanında “Gargaros” olarak adı geçen bölgede, yerleşim halen nefis bir biçimde sürüyor. Köyün bulunduğu bölge Truva, Leleg, Midilli, Pers, Atina, Roma, Selçuklu, Osmanlı hakimiyetleri görmüş ve bunların izlerini taşıyor. Köyün bir de internet sitesi var: www.adatepekoyu.com

Köy halkı korumaya ant içmiş

Adatepe beni benden alan, hayran kaldığım, ayrılamadığım, tüm evleri denize bakan, orijinal hali ile korunmuş, dünyanın ender taş köylerinden biri. Kaz Dağları’nın baş döndüren güzelliği ve oksijeni, hayatını sıfırlayarak buraya yerleşen aileler ve köy halkı, sahip oldukları güzelliği var gücü ile koruyor. Yüzyılların birikiminin oluşturduğu taş işçiliğinin örnekleri köydeki her binada hayranlık uyandıracak biçimde. Çevrede betonlaşmanın başlaması nedeniyle köy 1989 yılında SİT ilan edilmiş. Bugün, mevcut evlerden başka yeni ev yapılamıyor, ayakta olan evler aslına uygun restore ediliyor, yıkık durumda olan evler ise köydeki mimariye uygun olarak yeniden inşa ediliyor. Tüm restorasyonlar bittiğinde köy yeniden 400 haneye ulaşacak ve büyümesi o noktada duracak.

ÖMRE ÖMÜR KATAN KÖY

Adatepe’nin bir özelliği de Türkiye’nin önde gelen sanatçı, düşünür, felsefeci ve yazarlarının da bu köyde yaşaması. Hayat olabildiğine sade ve kim olursanız olun size çalıştıracak biçimde akıyor burada. Ya evini onarıyorsun, ya kışlık odununu hazırlıyorsun, ya kış erzağını köylülerle birlikte yapıyorsun ya da komşuna yardım ediyorsun. Ve tüm bu sebeplerden dolayı, Kaz Dağları’ndan aldığın oksijen sayesinde hiç yaşlanmıyorsun.

TAŞ MEKTEP

Adatepe Köyü İlkokulu 1947-1985 yılları arasında aralıksız olarak hizmet verir, ancak 1985 yılında öğrenci azlığından dolayı kapatılır. Köyün öğrencileri ise Küçükkuyu’da eğitim almaya devam ederler. Bu sırada okulun binası kaderine terk edilir. Okul 2013’te felsefe, edebiyat, sanat ve sanat tarihi alanlarında seminerlerin yapıldığı, ayrıca değişik disiplinlerde çalışan sanatçıların serbest atölye çalışmaları gerçekleştirdiği bir mekana, yani Adatepe Taşmektep’e dönüşür. Kurslara herkes katılabiliyor: www.tasmektep.com

NEREDE KALMALI

Adatepe İda Blue: Benim size Kaz Dağları’ndaki bu köyü ve köye bakan yamaçta, 3 konağın restorasyonundan oluşan Adatepe İda Blue Oteli’ni anlatacak kelimelerim yok... Otel olağanüstü. Önündeki denize bakan cafesi de son derece başarılı. Örneğin şu anda yağmur yağıyor ince ince. Kandillerle aydınlanan bir avluda sonsuz bir çam kokusunun ortasındayım. Burası dünyanın en değerli coğrafyası olabilir mi? Biz dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyor olabilir miyiz? Şükür nasıl denir her dilde? www.idablue.com

NEDEN GİTTİM

Oksijene ihtiyacım vardı. Büyük kentin tozundan, toprağından, karbonmonoksitinden, ilişki kirliliğinden, dedikodusundan, egzoz dumanından uzakta, hayattan çalınmış 2 güne ihtiyaç duydum. Dünyada benzeri bulunmayan birçok bitki türünü yok olmadan önce görmek, “Kaz Dağı’nda petrol bulundu yaşasın” nidalarına kulaklarımı tıkamak, “göknar”ı, “Kazdağı Orkidesi”ni yerinde görmek için gittim.

NEDEN GİTMELİ

Berrak bir sabaha uyanmak, gerçek yeşilin ne olduğunu görmek, uzun ve dingin yürüyüşler yapmak, bozulmadan ayakta kalan belki de son Kuzey Ege Köyleri’nden Adatepe, Tahta Kuşlar, Altınoluk ve Yeşilyurt’ta soluklanmak, geleneksel dükkanlardan hormonsuz alışveriş yapmak, yerel halkın mübadele anılarını dinlemek, bir sıcak çaylarını içmek, büyük kentteki yaşam mücadelesine kaldığınız yerden devam ettirecek enerjiyi sağlamak için... Yolunuz düşerse; en tepeye dek tırmanıp Hüseyin Moral’in dükkanında zeytin sütlü ılık profiterol yemeyi, köy meydanındaki çınar altında bir kahve ile soluklanıp zeytin sütü, zeytinyağı, zeytin kolonyası almayı ihmal etmeyin. Ama en iyi tarafı bir gece de olsa konaklamak...