İşte bütün mesele bu

İZMİR’de kimse ilginç bir şey yapmaz!
İzmir’de yapacak hiç bir şey yok, şehirde enteresan hiç bir şey olmaz!
İzmir’in insanı rahattır, bir şey yaratmaktansa keyif çatmayı tercih eder!
Bu cümlelerle başlıyordu önümde açık duran mail ve şöyle devam ediyordu:
“İzmir’e dair bu klişeler doğru mu? Yoksa yaratıcı alanlarda iş üretenlerin görünür olmamaları mı bu hissi yaratıyor?”
Kısa bir an için düşündüm. Ben de dahil, etrafımda ne kadar çok yaratıcı işler sektöründe üretim yapan insan vardı aslında... Tasarımcı, illüstratör, mimar, iç mimar, endüstriyel tasarımcı, reklam fotoğrafçısı, yemek styler’ı (yemek fotoğrafı çekimi için yaratıcı düzenleme yapan kişi), ressam, reklam yazarı ve daha neler neler. Hepimiz bir şekilde tutunmaya çalışıyoruz bu şehre. Hepimiz burada kazanıp burada beslenmek istiyoruz. Hepimiz tasarım kültürüne gönülden ve göbekten bağlıyız. Ama görünürlüğümüz ne kadar da az!

Pecha Kucha Geceleri’nden haberiniz var mı?

İşte tüm bu klişelerin önüne geçmek, İzmir’de kentsel ya da sanatsal tasarım alanında var olan kişileri bir adım öne çıkarmak, buluşturmak ve İzmir’in de bu genç beyinlerle pekala bir tasarım kenti olabileceğini kanıtlamak için son 1 yıldır dünyaca ünlü “Pecha Kucha Nights” İzmir’de de düzenleniyor.

Pecha Kucha, Türkçe “çene çalmak” demek.
Tokyo’da, yaratıcı alanlarda üretimde bulunan insanlar için bir buluşma bahanesi olarak başlayan Pecha Kucha Night, yaratıcı insanların ilham veren hikayelerini kitlelerle paylaştıkları bir etkinlik. Bugün dünya üzerinde 718 kentte organize edilen etkinlik, düzenlendiği kentin dinamiklerine bağlı olarak farklı karakterde sunucular ve farklı sunum içerikleri ile o kentin yaratıcı ortamını yansıtıyor. Pecha Kucha Night’da sunum yapan her konuşmacı, yaratıcı üretimini ya da ilham veren hikayesini 20 saniyede bir kendiliğinden değişen 20 slayt ile anlatmak zorunda. Samimi bir ortamda, 6 dakika 40 saniyelik, dinamik ve eğlenceli bir sunum...
Etkinlik İzmir’de şubat, mayıs, ekim 2013 ve ocak, mart ile mayıs 2014 tarihlerinde olmak üzere 6 kez düzenlendi. İzmir şehir merkezindeki Alsancak 1888 ve İzmir Mimarlık Merkezi gibi mekanlar ile Alaçatı Barbun’da gerçekleşen etkinlik, izleyicilerin yoğun ilgisi sayesinde son derece samimiydi.
Pecha Kucha Night İzmir etkinlikleri temmuz ayında Alaçatı’da, ekim, kasım ve ocakta ise Alsancak’ta gerçekleşecek.
Bu şehir bu kötü beton binalarla hiç bir zaman bir tasarım kenti olamayacak kabul. Ama tasarım alanında ortaya çıkardığımız bireysel ya da kolektif işler, biraz daha göz önünde olmayı ve tanınmayı hak etmiyor mu? Bu yüzden www.pechakuchaizmir.com adresini ve bu etkinliği şehre kazandıran Nobon Mimarlığı takip edin derim!

Efes Antik Tiyatro’da yeniden konser izlemek, paha biçilemez

CUMA günü öğle saatlerinde koşa koşa SunExpress / Strasbourg uçağından inip soluğu Efes Antik Şehri’nde aldım. (İzmir’den uçup İzmir’e konmak dünyanın en büyük lüksü, bu konuya ve yeni havaalanına önümüzdeki hafta detaylarıyla değineceğim). İKSEV’in düzenlediği 28. Uluslararası İzmir Festivali kapsamında gerçekleşen dünyaca ünlü Yunan Tenör Mario Frangiolis & Aytül Büyüksaraç konserini izlemek için yorgunluk nedir bilmeden heyecanla vurdum kendimi yollara. Şef Lukas Karytinos yönetimindeki İzmir Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğindeki konser, tek kelimeyle nefesimi kesti. Yıllar önce Sting’i, Zamfir’i ve Elton John’u bu büyüleyici atmosferde izledikten sonra bir daha dünyanın hiç bir yerindeki konserden aynı tadı alamayan ben ve tiyatrodaki bine yakın İzmirli mest olarak ayrıldık Efes’ten... Uluslararası İzmir Festivali, dev isimlerle 3 Eylül’e kadar sürecek. Ben de dünya çapındaki bu festivale destek vermeye devam edeceğim. Ayrıntılı program için bknz: www.iksev.org.tr